Son yıllarda Avrupa ülkelerinde giderek artan İslam inanç, kültür ve medeniyet değerlerine yapılan saldırılar artık dijital dünyada da yoğun bir şekilde karşımıza çıkıyor. Sinema filmlerinde, haberlerde, çizgi filmlerde, bilgisayar oyunlarında, müzik videolarında ve reklamlarda propaganda ve bilinçaltı teknikleriyle yoğun bir şekilde gerçekleştirilen bu saldırılar, temelde İslam dinine ait değerlere karşı önyargı, olumsuz algı ve düşmanlık oluşturmak ve bunu dünyaya empoze etmek amacıyla yapılıyor. Kısaca “İslamofobi” olarak tanımlanan bu durum Müslümanlara ve İslam dinine önyargı ve negatif ayrımcılıktan kaynaklanmaktadır.

İslamofobi, İslami değer, kültür, inanç ve sembollerine karşı yürütülen sistematik düşmanlığı ifade ediyor. Bu düşmanlık, kimi zaman camileri ve mescitleri hedef alırken, kimi zaman da Kur’an-ı Kerim’in yakılması, evlere ve Müslüman kimliğiyle bilinen kişilere fiili saldırılar, sözlü hakaretler ve benzeri şekillerde gerçekleşiyor.

Peki İslamofobi’nin gerçek hayatta yaşanan bu boyutunu bir tarafta tutarsak, dijitalleşen dünyaya yansımalarında neler oluyor?!

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıllarda “Dijital Oyunlar” üzerine yapılan çalışmada, pek çok oyunda İslamofobik öğenin bulunduğu saptanmıştı. Yapılan çalışmalar sonucunda bu oyunlarda, Müslümanların cinayet işlemekte, adam öldürmekte, araba çalmakta, hırsızlık ve kadın tüccarlığı gibi ahlaksızca işler yapmakta olduğu görülmüş, bu yolla Müslümanlar ve İslam dini hakkında olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışıldığı gün yüzüne çıkarılmıştı.

Kimi oyunlarda Müslümanların kutsalı olan Kâbe’nin kapısı, kötülüğün ve şeytanın sembolü-kapısı olarak lanse edilirken, kimi oyunlarda ise uçakların, camilere ve minarelere saldırıp yıktığı tespit edilmişti. Sadece görüntülerle değil, işitsel öğelerle de bu düşmanlığın pekiştirilmekte olduğu görülmüştü. Bakanlık ilk olarak “Bilgisayar Oyunlarında İslamofobi" başlıklı bir kitapçık yayınlayarak ve http://www.oyunlardaislamofobi.com/ adlı bir site kurarak, toplumda konuyla ilgili önemli bir farkındalık çalışmasını başlatmış oldu.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ikinci adım olarak, Düşün! Gör! Fark Et! diyerek http://farkindayiz.gov.tr/ adresinde yeni ve daha kapsamlı bir bilinçlendirme çalışması başlattı.

Bakanlık bu çalışmayla İslamofobik öğelerin ve değerlerimize yapılan saldırıların sadece dijital oyunlarla sınırlı olmadığını ve bu tür saldırıların sinema filmlerinde, çizgi filmlerde, müziklerde, reklamlarda da çok yoğun bir şekilde yapıldığını kanıtlarıyla ortaya koydu.

Farkında mıyız?

Hepimiz sıkça duymuşuzdur “Subliminal Mesaj”, “25. Kare Tekniği” gibi kavramları. Bilinçaltını etkilemeyi hedefleyen gizli mesajlara subliminal mesaj deniliyor. 25. Kare Tekniği ise gözün neredeyse göremeyeceği kadar anlık (hızlı) ve fakat bilinçaltımıza biz farkında olmadan yerleşen ve orada kalan görüntülü mesajlar olarak tanımlanıyor.

Yani gözümüzün bilinçli bir şekilde göremediği veya kulağımızın bilinçli bir şekilde işitmediğini bilinçaltı otomatik olarak algılıyor ve biz farkında olmadan, izlediğimiz bir sinema filminden, videodan, haberden, çizgi filmden, oynadığımız bir oyundan, dinlediğimiz bir müzik videosundan veya gördüğümüz bir reklamdan, düşündüğümüzden de öte etkilenebiliyor ve zarar görebiliyoruz. Bu yöntemler bir inancın, ideolojinin, bir görüşün propagandasını yapmak için kullanıldığı gibi; bir ürünün satışını artırmak gibi çok geniş bir yelpazede ve farklı amaçlar için kullanılıyor. Subliminal mesaj yönteminin Hollywood sineması tarafından 1950’li yıllardan beri kullanıldığı biliniyor. Ayıca bu yöntemler MP3 formatındaki ses dosyaları aracılığıyla da internet sitelerinde de kullanılıyor.

Çizgi filmlerde, sinema filmlerinde, oyunlarda ve müzik videolarında, gerek bu türden gizli yöntem ve tekniklerle, gerekse de alenen yapılan zarar verme faaliyetlerine dikkat çekmek, bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla bakanlık tarafından kurulan siteye http://farkindayiz.gov.tr/ adresinden erişebilir, buradan konuyla ilgili pek çok detaya erişebilir ve çevrenizdeki insanları haberdar edebilirsiniz.

Sitede ayrıca ihbar mekanizması da buluyor. Siz de rastladığınız İslam düşmanlığı içeren görüntü ve sesleri “İhbar Et” bölümündeki formu doldurarak http://farkindayiz.gov.tr/#section-6 adresinden “ekran görüntüsü” ile birlikte ihbar edebilirsiniz.

Yapılan bu sistematik saldırılara dur demek için, duyduğunuz ve gördüğünüz her şeyi biraz daha dikkatli incelemek; bakmak ile görmek arasındaki ince çizgiyi ayırt etmek gerekiyor. Çünkü "bakmak bir göz hareketi, görmek ise bir şuur faaliyetidir." "Bakınca seyrederiz, görünce ise bir hükme varırız." Yalnızca seyrettiğimiz sürece de değerlerimize, inançlarımıza ve yarınlarımıza yapılan bu sistematik saldırıların ardı arkası kolay kolay kesilmeyecektir.