Blog
Teknoloji kullanımı, hayatta gerçekten değer verdiğiniz şeylere faydalı oluyor mu, yoksa sizi tahakküm altına alıp, harekete geçmenizi engelleyen, yapmak istediklerinizin önünde bir türlü aşılamayan bir bariyere mi dönüşüyor? Gelen bildirimlere bakmak ve bir mesaja cevap yazmak amacı ile elinize aldığınız telefonu kaç saat sonra bırakıyor olduğunuz size neden dijital minimalizm konusunu ciddiye almanız gerektiği konusunda net bir cevap verecektir. Bu yazıda, Dijital Minimalizm'in önemi, ne anlama geldiği ve neler yapılması gerektiği ile ilgili bilgiler edinebileceksiniz.
Sosyal medya platformları, günlük yaşantımızda önemli bir role sahip olup iletişim kurma, bilgi paylaşma ve başkalarıyla bağlantı kurma şeklimizi değiştirmiştir. Ancak bu platformların hızlı yükselişi hem kullanıcılar hem de platformlar için bir dizi yasal zorluk ve sorumluluğu beraberinde getirmiştir. Bu makale, sosyal medya platformlarının karşılaştığı yasal yükümlülükleri ve faaliyetlerini düzenleyen düzenlemelerin değişen yapısını incelemektedir.
Günümüzde, iletişim ve bilgi paylaşımı için en yaygın araçlardan biri haline gelen sosyal medya platformları, içerdikleri mesajlarla zaman zaman yasal sorunlara yol açabilmektedir. Bu yazıda, sosyal medya mesajlarının 6698 Sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 132 kapsamında nasıl değerlendirildiğine dair temel bir inceleme sunulmaktadır.
Dezenformasyonun önüne geçmek ve dezenformasyonla mücadele etmek öncelikle kişisel olarak bilinçlenmekten geçiyor. Bu blog yazısı size dezenformasyonu fark etme, mücadele etme ve dezenformasyonu önleme doğrultusunda 7 pratik yol sunuyor.
Dijital empati, hem iş hem de sosyal ilişkilerde büyük önem taşıyan bir konudur. Özellikle teknolojinin hızla geliştiği ve dijital iletişimin arttığı bu dönemde, dijital empatiye sahip olmak, iş ve sosyal ilişkilerde başarılı olmanın anahtarı haline gelmiştir.
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dijital medyanın günlük yaşamımıza entegre olması, felaket kaydırması olarak adlandırılan bir alışkanlığın yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Bu davranış, insanların çeşitli dijital platformlarda sürekli olarak olumsuz haberlere odaklanıp maruz kalarak, bu olumsuzluklarla iç içe yaşama eğilimini ifade etmektedir. Felaket kaydırmanın etkilerini anlamak ve bu alışkanlığa karşı alınabilecek önlemleri değerlendirmek, dijital dünyada sağlıklı bir dengeyi korumak adına oldukça önem taşımaktadır.
Yapay zekâ ile üretilen görüntüler, seslendirmeler, eserler ve sair içerikler, teknolojinin geldiği üst nokta, imkanlar ve yenilikler olarak görülse de gerçek ile suni olanın bir arada bulunduğu dijital sosyal ağ platformlarında enformatik bir kaosa ve dezenformasyona sebep olmaktadır. Gerçeğe benzeyen sahte içerikler hedeflediği manipülasyon ile kamu sağlığını ve güvenliğini tehdit ederken, yapay zeka ile üretilen suni içerikler konuyu çok daha komplike bir boyuta taşımaktadır.
Günümüzde dijital oyunlar, milyonlarca insanın büyük bir hevesle bağlandığı ve eğlendiği bir eğlence platformu haline geldi. Geçmişe bakıldığında ilk bilgisayar oyunlarından günümüzdeki yüksek teknolojili grafiklere kadar, dijital oyunların büyük bir evrim geçirdiğini görebiliyoruz. Ancak, dijital oyunların yalnızca eğlence aracı olmaktan öte, bir dizi derinliği ve potansiyeli de barındırdığını gözden kaçırmamak önem taşımaktadır.
Geleneksel medya araçlarında haber, gazetecilik ilkelerine göre hazırlanır, denetime tabidir ve kaynağı bellidir. Fakat sosyal medya ortamlarının yapısı gereği her birey içerik üretebildiğinden bilginin güvenilir bir kaynağı bulunmaz. Her birey kendi medya kanalını oluşturabilir, her birey kendi ideolojisi ve amaçları doğrultusunda bilgiyi yayınlayıp, paylaşabilir.
Teknoloji ve internet, dikkatimizi dağıtan, endişe yaratan veya üzen bir neden olmaktan ziyade hayatlarımızı geliştirmek ve kolaylaştırmak için bizimle olmalıdır.