Çocukların Çevrim İçi İhmal ve İstismarı
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte devletler ve sivil toplum örgütleri tarafından toplumun en fazla korumaya muhtaç ve en güçsüz grubu olan çocuklara yönelik çevrim içi ihmal ve istismar konusu önlem alınması gereken bir konu olarak ele alınmıştır.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte devletler ve sivil toplum örgütleri tarafından toplumun en fazla korumaya muhtaç ve en güçsüz grubu olan çocuklara yönelik çevrim içi ihmal ve istismar konusu önlem alınması gereken bir konu olarak ele alınmıştır.
Bir çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını göz ardı etmek ihmal, çocuğa bilerek zarar verecek her türlü söz ve davranış ise istismar olarak kabul edilmektedir.[1]
Childlight tarafından yayınlanan “Into the Light” raporuna göre[2] ;
• 18 yaşının altında üç yüz milyon çocuk son on iki ayda çevrim içi ihmal ve istismardan etkilenmiştir.
• Dünya çapında her sekiz çocuktan bir tanesi son on iki ayda çevrim içi cinsel içerikli konuşma, mesajlaşma veya istenmeyen sorulara maruz kalma gibi durumlarla karşılaşmıştır.
• Amerika Birleşik Devletleri’nde erkeklerin %11’i, İngiltere’de %7’si, Avustralya’da ise %7,5’i hayatlarında en azından bir defa çocuklara yönelik çevrim içi cinsel istismar olarak kabul edilebilecek davranışlarda bulunduklarını kabul etmiştir.
Aynı raporda, Türkiye’nin de yer aldığı Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde çocukların %9,4’ünün son on iki ayda çevrim içi ihmal ve istismara maruz kaldıkları belirtilmiştir.[3]
Türkiye özelinde ise çocukların çevrim içi ihmal ve istismarına yönelik güncel istatistikler ve veriler sınırlıdır. Çocukların ihmal ve istismarına yönelik genel veriler bulunmaktadır. TUİK verilerine göre, 2023 yılında çocukların karıştığı olay sayısı 537 bin 583 olmuştur.[4] Bunlardan 25 bin 700 tanesi cinsel istismar içeriklidir.
Aşağıdaki tabloda 2021-2023 yılları arasında çocukların karıştığı olaylar suç türlerine göre sıralanmıştır.[5]
Bu istatistiklerden; çocuklara yönelik çevrim içi ihmal ve istismarın nasıl önemli bir konu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bu yazıda bu soruna yönelik, Türkiye’de yasa koyucular tarafından alınan önlemler ve mevzuat çalışmaları incelenmiştir.
Çocuklara yönelik kötü muamele; fiziksel istismar, cinsel istismar ve duygusal istismar ve ihmal olmak üzere dörde ayrılmaktadır.
• Fiziksel İstismar: Çocuğa karşı; sağlığına, yaşamına, gelişimine veya onuruna zarar veren ya da zarar verebilme olasılığı yüksek, kasıtlı fiziksel güç kullanılmasıdır.
• Cinsel İstismar: Çocuğun tam olarak anlayamadığı, onay vermesinin mümkün olamayacağı, gelişimsel olarak hazır olmadığı ya da toplumun yasalarına, sosyal normlarına aykırı olacak şekilde bir cinsel etkinliğe dahil edilmesidir.
• Duygusal İstismar: Ebeveyn ya da çocuğa bakan kişinin davranışları ya da sözleriyle çocuğun ruh sağlığını bozacak etkide bulunması ve çocuğun bu nedenle büyüme gelişme ve ruh sağlığı açısından genetik kapasitesine ulaşmasının engellenmesidir.
• İhmal: Çocuğa bakmakla yükümlü kimselerin; çocuğun beslenme, giyinme, barınma, eğitim, sağlık, diş sağlığı ve sevgi gibi temel gereksinimlerini karşılamada ihmal göstermesi, çocuğun beden ve ruh sağlığının veya bedensel, duygusal, sosyal ya da ahlaki gelişiminin engellenmesi olarak tanımlanabilir.[6]
Sonuç olarak;
Yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler genel olarak iki konu üzerinde yoğunlaşmaktadır:
• Çocuklara yönelik cinsel istismar içeren içeriklerin daha hızlı ve etkili şekilde kaldırılması,
• Çocukların ve ailelerin daha fazla bilinçlendirilmesi ve uygunsuz davranış ve içeriklerin rapor edilebilmesi.
Kaynakça