Size nasıl yardımcı olabilirim?
Dijital Oyunlar
DİJİTAL AYAK İZLERİMİZ BİZİ TAKİP EDİYOR
İnternet ve Mahremiyet

DİJİTAL AYAK İZLERİMİZ BİZİ TAKİP EDİYOR

Yazar(lar): Dr. Şahin BAYZAN - Bilişim Uzmanı | 27 September 2019, Friday 17:16 | 16,362 görüntüleme

İnternet ve sosyal medyada dolaşan, akıllı telefonlara ve tabletlere yükledikleri uygulamalara telefondaki birçok yere erişim izni verenlerin unutmaması gereken bir gerçek var: İnternette dolaştığımız mecralarda bıraktığımız "Dijital ayak izlerimiz" kayıt altına alınıyor. Bırakılan bu izlerin yarın bir gün karşımıza çıkma olasılığı oldukça yüksek. Onun için sanal ortamda yüzümüzü kızartacak değil, yüzümüzü ağartacak ayak izleri bırakmak zorundayız.

Yarıdan fazlasının internet kullanıcısı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medya başta olmak üzere internette anlık olarak milyonlarca paylaşım oluyor. Anlık olarak yapılan bu paylaşımların yani bırakılan dijital ayak izlerinin büyüklüğünü hiç düşündünüz mü? Devasa büyüklükte olan bir veriden bahsediyoruz. Bıraktığımız ayak izlerimiz bir anlamda internet ortamında bizim dijital itibarımızı da yakından etkiliyor. Bunun sadece bireyler açısından değil, şirketler açısından da geçerli olduğunu unutmamak gerekiyor. Sonuçta internet ortamında sadece bireyler değil tüzel kişilikleri ile şirketler de bulunuyor. Fakat biz bu yazımızda konuyu bireyler açısından irdeleyeceğiz.

Bir an her gün gezdiğiniz platformları düşünün. Paylaştığınız resimleri, yaptığınız yorumları, beğendiğiniz paylaşımları, başkaları tarafından yüklenen ve sizin de paylaşarak dağıtımına katkı sunduğunuz paylaşımlarınızı, seyrettiğiniz videoları, ziyaret ettiğiniz alışveriş sitelerini hayal edin. Her klavye tuşuna bastığınızda, her fare tıklamanızda bir iz bıraktığınızı ve bu izlerin birileri tarafından analiz edildiğini, sizin de takip edildiğinizi düşünün. Gerçek hayatta yolda yürürken birileri sizi devamlı takip etse kendinizi nasıl hissedersiniz? Peki, internette ve özellikle sosyal medyada birilerinin sizi her an takip ettiğini düşündüğünüzde ne hissediyorsunuz? Bana bir şey olmaz dediğiniz oluyor mu? Ya da aranızda ben hiç dijital iz bırakmıyorum iddiasında bulunanınız var mı? Eğer bana bir şey olmaz diyorsanız ya internette hiç mağdur olmamışsınızdır ya da kendinize yaptığınız telkinlerle güveniniz zirvelerde dolaşıyordur. Bununla birlikte ben dijital iz bırakmıyorum diyenlerin de, sosyal medya platformlarında oluşturdukları hesaplarıyla aslında bir dijital iz bıraktıklarını bilmeleri gerekir. Sosyal medyayı kullanmıyorum ki dediğinizi duyar gibiyim. İnternet sadece sosyal medyadan ibaret değil ki… Sosyal medya kullanmanıza gerek yok, eğer internete giriyorsanız dijital iz de bırakıyorsunuz demektir.

Bazen, tüm bunlara rağmen olsun bana bir şey olmaz diyenleri anlamakta zorlanıyorum. Şahsen ben işin uzmanı olduğum halde bunu söyleyebilecek cesareti kendimde bulamıyorum. Çünkü bizim bildiğimiz, herkesin de bilmesi gereken “İnternette yüzde yüz güvenlik yoktur” diye bir kavram vardır. Size yüzde yüz güvenlik garantisi verenlerin gerçekçi olmadığını söylemek zorundayım. Zaten işin uzmanı da size bu garantiyi asla vermez. Sanal ortamda yüzde yüz güvenlik isteyenlerin internete girmiyor olmaları gerekir. Bu da günümüzde pek mümkün bir durum değil. İnternete girdiğinizde de dijital iz bıraktığınızı bilmek zorundasınız. Peki, yüzde yüz güvenliğin garanti olmadığı bir ortamda bıraktığımız dijital izlerimiz bizler için bir güvenlik zafiyeti oluşturabilir mi? Evet, elbette bu olası bir durumdur. Çünkü internette bıraktığınız izler sadece iyi niyetli kişiler tarafından değil, kötü niyetli kişilerce de görülüyor. Zaman zaman da kötü niyetli olarak kullanılıyor da.

İnternette bıraktığınız izler çok pozitif bile olsa, bugün teknolojinin gelmiş olduğu noktada, çok iyi niyetlerle ve herkese açık olarak oluşturduğunuz bir sosyal medya hesabınızdaki profil resminiz bile kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilebiliyor. Profil resminiz kullanılarak sahte sosyal medya hesabı oluşturulabiliyor. Yine bu resminiz montajlanarak hiç de hoşunuza gitmeyen sitelerde kullanılabiliyor. Eğer profil resmi dışında sosyal medya hesabınızın tamamını herkese açık olacak şekilde ayarlamışsanız, bıraktığınız diğer dijital izleriniz yani fotoğraflarınız, videolarınız sizin istemediğiniz şekilde kullanılabiliyor. Elbette bunu yapanlar bu platformları iyi amaçlarla kullananlar değiller. Kötüler hem de çok kötüler. Ben bunları dijital ortamın dijital katilleri, dijital itibar suikastçıları, dijital hırsızları, dijital iftiracıları, dijital sahtekârları olarak adlandırıyorum.

Biz bu ortamı hep iyi niyetli kullananlar olduğunu düşünerek hata yapıyoruz, kötü niyetli olanları bazen göz ardı edebiliyoruz. Dijital izlerimiz sadece iyi niyetli kişiler tarafından değil, kötü niyetli kişilerce de takip ediliyor. Çok iyi niyetli de olsanız, aralıklarla internette arama motorlarında isminizi aratıp kendinizle ilgili internete hangi dijital izler düştüğünü kontrol etmeniz gerekiyor. Sizin isteminiz dışında bırakılan ve hoşunuza gitmeyen dijital izlere de itirazınızı yaparak hakkınızı aramanız gerekiyor. Bıraktığınız izlerden hareketle hakkınızda yalan haber yapan var mı veya sosyal medyada itibarınıza karalayan paylaşımlar var mı diye bakmanızda fayda var.

Belki bizler internette ve sosyal medyada çok güzel izler bırakmaya gayret ediyoruz fakat bizim haberimiz olmadan bizim hakkımızda aleyhimize izler bırakanlar da oluyor maalesef. Öyle izler ki itibarınızı zedeliyor, öyle izler ki toplum tarafından dışlanmanıza neden oluyor, öyle izler ki dijital empati yapmaktan yoksun diğer insanlar tarafından yanlış algılanmanıza neden oluyor. Hukukta evrensel bir kural vardır “müddei iddiasını ispat etmekle yükümlüdür” yani “iddiada bulunan iddiasını ispat etmek zorundadır” diye. Sosyal medyada ve internetin diğer platformlarında bu kural ne yazık ki katlediliyor. İnternet ve sosyal medya ile birlikte sahte isimler ardına gizlenen sahtekârlar tarafından bu evrensel kuralın canına okundu, okunmaya da devam ediliyor. Bunu yapanlar da yaptıklarının yanına kar kaldığını zannediyor. Bazen de yanlarına kar kalıyor yaptıkları. Bunu yapanların iddia ettiklerini ispat etme gibi bir derdi de yok zaten. Onun için ben bunlara dijital katiller, dijital itibar suikastçıları diyorum.

Peki, bunları geçtim, üçüncü kişiler tarafından bir başkası hakkında art niyetli olarak internete bırakılan dijital izlere bakan ve bunları okuyup gerçekmiş gibi davranan internet kullanıcılarına ne diyelim? Ateş olmayan yerden duman çıkmaz yaklaşımında olan dijital katillerin destekçilerine ne diyelim? Kimliklerini gizleyerek masum insanları lekeleyen bu katillerin söylediklerine itibar edenlere ne diyelim? Onlara de dijital katillerin, dijital itibar suikastçılarının destekçileri desek yanlış mı yapmış oluruz? Hayır, ben yanlış yapacağımızı düşünmüyorum. Bir insan ancak ve ancak kesin olarak bildiği bir şeye şahitlik yapabilir. Bilmediği bir şeyi doğru kabul ederek bir başkası hakkında hüküm vermesi özellikle internet ve sosyal medyadan elde edilen doğruluğu bilinmeyen bir bilgiyle bunu yapması kabul edilemez bir durumdur.

Her ne olursa olsun biz internet kullanıcıları sanal ortamda bizden sonra gelecek internet kullanıcılarına katkı sağlayacak pozitif dijital ayak izleri oluşturmak ve oluşturanları da teşvik etmek zorundayız. Dijital ayak izleriniz ile becerileriniz ve ilgi alanlarınızda pozitif içerik oluşturarak başkalarına faydalı olacak izler bırakabilirsiniz. Kötü dijital izler bırakanlara inat ısrarla pozitif dijital izler bırakma gayreti içinde olmalıyız. Bırakılan pozitif dijital izlerin zamanla bir fırsata dönüşebileceğini de unutmamak gerekiyor. Dijital ayak izi bırakırken elbette ne tür iz bıraktığımızın farkında olmamız, bizim haberimiz olmadan bizimle ilgili dijital izler bırakarak bize zarar vermeye çalışanlara karşı da dikkatli davranmamız ve haklarımızı aramamız gerekiyor.

Unutmayın!

Attığınız her e-mail, arama motorlarında yaptığınız her arama, internette üye olduğunuz her platform, sosyal medyada yaptığınız tüm paylaşım ve beğeniler sizin dijital ayak izlerinizi oluşturur. Dijital izler bırakırken bazı noktalara dikkat etmek, dijital izlerinizin istismar edilmemesi için son derece önemlidir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Sosyal medya hesaplarında gizlilik ayarlarını yapmak
  • Kullanılan tüm cihaz ve uygulamaların gizlilik ayarlarını gözden geçirilmek ve emin olunmayan uygulamalara onay vermemek
  • Aralıklarla kendi isminizi arama motorlarında aratmak, geride bıraktığınız ayak izlerinizi gözlemlemek ve sizi rahatsız edenleri ortadan kaldırmak
  • Ücretsiz olarak kullanımınıza sunulan birçok uygulamanın sizin bilgileriniz karşılığında bu hizmetleri verdiğini unutmamak

İnternette pozitif izler bırakarak yerinizi almayı unutmayın…

Yorumlar

  • Henüz yorum yapılmadı. Hemen düşüncelerinizi yazarak ilk yorumu siz yapabilirsiniz.
Yorum yapın
  • Doğrulama için e-posta adresinizin gerçek ve size ait olması gerekiyor.
  • E-posta adresiniz kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacak, gizli kalacaktır.
  • Görünecek ad alanı için gerçek adınızı kullanmak zorunda değilsiniz.
  • İnternet üzerinde yapacağınız her işlem için IP adresinizin kayıt altına alındığını unutmamalısınız.
  • Yorumunuz yayınlanmadan önce editör onayından geçecektir.
lightbulb_outline Doğum tarihinizi, adınızı, soyadınızı, art arda gelen sayıları şifre olarak kullanmamaya çalışın. En az 8 karakterli, sayılardan, büyük-küçük harflerden ve özel karakterlerden oluşan güçlü şifreler kullanın!
Toast Alert...