Size nasıl yardımcı olabilirim?
Dijital Oyunlar
DİJİTAL İTİBARLI MISINIZ?
23 August 2019, Friday 17:31

DİJİTAL İTİBARLI MISINIZ?

Yazar(lar): Dr. Şahin BAYZAN - Bilişim Uzmanı | Grafik(ler): Burak ÖZÇELİK | 23 August 2019, Friday 17:31 | 2,564 görüntüleme

İtibar, bir kişinin ya da işletmenin toplum nezdinde saygınlığı olarak tanımlanıyor. Diğer bir ifade ile kişinin ya da kurumun toplumda nasıl algılandığını gösteren soyut bir kavram aslında itibar. İtibar konusu o kadar önemli bir konu olacak ki birçok yazar ve feylesof bu konuda çok etkileyici ifadeler kullanmışlardır. Çünkü itibar, bir anlamda sizin dışınızdaki bireylerin size duyduğu güvenin en önemli nedenidir.


İtibar, bir kişinin ya da işletmenin toplum nezdinde saygınlığı olarak tanımlanıyor. Diğer bir ifade ile kişinin ya da kurumun toplumda nasıl algılandığını gösteren soyut bir kavram aslında itibar. İtibar konusu o kadar önemli bir konu olacak ki birçok yazar ve feylesof bu konuda çok etkileyici ifadeler kullanmışlardır. Çünkü itibar, bir anlamda sizin dışınızdaki bireylerin size duyduğu güvenin en önemli nedenidir.

Robert Bosch: “insanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim” derken, Thomas Pahine : “Karakteriniz, tanrı ve meleklerin bizi nasıl bildiğidir. İtibar ise insanların bizi nasıl düşündüğüdür.” der. John Wooden, “Karakterinize itibarınızdan daha çok önem verin; çünkü karakteriniz, aslında ne iseniz odur. Oysa itibarınız başkaları sizi ne sanıyorsa odur.” derken karakterle itibar arasındaki ilişkiye atıf yapmaktadır. Şair ve yazarımız Necati Cumalı da “Benim kuru bir itibardan başka ne var bu dünyada kaybedecek?” diye sorar…

İtibar bir anda kazanılan bir özellik değil, yıllarca biriktirilen güzel davranışların, karşı tarafta oluşturulan sarsılmaz bir güvenin ve insanların size duyduğu sağlam bir inancın bir araya gelmesiyle oluşan bir durum. Kısaca itibara, insanları size veya sizin itina ile yıldızını parlattığınız işletmenize duydukları güven ve inancın toplamıdır da diyebiliriz. İnsanların size itibar edebilmesi için güvenmesi ve inanması gerekiyor. İşte bu güven ve inanç da yıllarca oluşturulan birikimlerin bir sonucu ve çok değerli. O açıdan da lekelenmemeyi, korunmayı, saygı duyulmayı, çamur atılmamayı hak ediyor.

İslam tarihini okuyanlar çok iyi bilirler ki İslam Peygamberinin en önemli hasleti güvenilir olmasıydı. Peygamber olmadan önce de sonra da hep öyleydi. Ona en büyük düşmanlığı yapanlar bile onun güvenilirliğine asla söz söyleyememişlerdir. Hatta öyle ki ona çok büyük düşmanlıklar etseler de ona duydukları güvenden dolayı en önemli eşyalarını ona teslim etmekte hiçbir sakınca görmemişlerdir ve ona her zaman itibar etmişlerdir. Bugünkü teknolojik dünyada maalesef güvenilir ve itibar sahibi kişiye hakkını teslim edecek kişi ya da kişiler yok denecek kadar az. Sizi düşman belleyenler bile maalesef mert davranmıyorlar. Çekememezlik almış başını gidiyor. Özellikle internet ve sosyal medya, birbirlerini çekemeyen insanların farklı kimliklere bürünerek birbirlerinin ya da işletmelerinin itibarını zedeleme, kötüleme ortamı haline geldi.

Bugün geldiğimiz noktada teknoloji, internet, akıllı telefonlar, sosyal medya, dijital oyunlar, tabletler, akıllı sistemler, akıllı arabalar, akıllı robotlar, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi birçok bileşeni içinde barındıran dijital dünya hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda. Ünü halk ozanımız Köroğlu’nun dediği gibi “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” desek herhalde yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. Evet, teknoloji ve teknolojik aletler bir bıçak gibi. Amacına uygun olarak kullanırsanız hayatınızı kolaylaştırıcı bir işlev görüyor. Fakat bunu bir başkasına zarar vermek amacıyla kullandığınızda öldüren, sakat bırakan bıçaktan da silahtan da farkı olmuyor maalesef. Ne yazık ki bu zararlı kullanımlardan biri de teknolojinin ve teknolojik aletlerin insanların veya işletmelerin veya kurumların itibarlarını lekelemek, karalamak, itibarlarına zarar vermek amacıyla kullanılmasıdır. Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu dememizdeki en önemli neden budur.

Maalesef günümüzde teknolojiyi kişisel veya kurumsal başkalarının itibarını zedelemek için kullananların sayısı oldukça fazla ve bu artarak devam ediyor. Birisine mi kızdık, bir işletmeye mi kızdık, bir kuruma mı kızdık. İşin kolayı var gir internete, gir sosyal medyaya oluştur kendine sahte bir profil ve kızdığın kişiye yada kuruma ağzına gelene söyle. Aynen bu söylediğim gibi oluyor. İnanın çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bunun azı yok çok daha fazlası bile var internette, sosyal medyada. Bu işi yapanlar sadece birisine kızdıkları için yapmıyorlar bunu, kıskandıkları için, kişiyi çekemedikleri için de yapıyorlar bunu. Hani bir söz vardır ya “çamur at izi kalsın” diye. Aynı bu söz misali, farklı kimlikler ardına saklanarak dürüst, güvenilir insanların itibarlarını lekelemeye çalışan insanların kol gezdiği bir dijital dünyamız var. Bu dijital dünyada sadece içerik tüketilmiyor, güvenilir ve itibarlı insanların hayatları da alt üst ediliyor.

Bugün birisi hakkında bir araştırma yaptığımızda ilk başvurduğumuz kaynak internet, sosyal medya, forum siteleri. İnternette ulaşılan bir bilginin doğruluğunun en az üç güvenilir kaynaktan kontrol edilmesi gibi bir yaklaşım olsa da ne yazık ki insanların çoğu internette ulaştıkları ilk bilginin doğru olduğunu kabul ediyorlar. Aslında yanlışlar zinciri de buradan başlıyor. Güvenilir olmayan kaynaklardan elde edilen bilgilerle bir kişinin ya da kuruluşun itibarını zedeleyici davranışlar içerisine girilebiliyor. Bu yanlış beraberinde diğer yanlışları getiriyor ve aslında hiçbir suçu olmayan bir insanın ya da işletmenin birçok insan gözünde itibarının zedelenmesine neden oluyor.

Örneğin, doktora gittiniz ama memnun olmadınız veya bir işletmeden hizmet aldınız ama memnun olmadınız, bir seyahat şirketiyle seyahat ettiniz ama hizmetlerinden memnun olmadınız, bir devlet dairesine gittiniz ama size yaklaşımlarından hoşnut olmadınız. Her ne olursa olsun yaşanılan olumsuzluklar kişiye olumsuzluk yaşadığı kişinin veya işletmenin veya kurumun itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunma hakkı vermez. Kanunlar doğrultusunda memnuniyetsizlik, ilgili kuruma veya yazılacaksa da uygun bir dil ile medeni bir şekilde o işletmenin de görebileceği bir foruma yazılabilir ya da mesaj atılabilir. Elbette internet ve sosyal medya gibi ortamlarda eleştirilerimizi, beğenmediğimiz davranışları ve tutumları dile getireceğiz. Fakat bunu yaparken, amaç karşı tarafın itibarını zedelemek olmamalı, yapılan hatanın tekrar yapılmamasını sağlamak olmalıdır.

Bazen çoğu insanın yaptığı bir yanlış da, internet ve sosyal medyada birilerinin itibarı zedelendiğinde yani kişi itibar suikastına maruz kaldığında insanların sergilediği davranışlardır. Hemen o insanın internette bahsedildiği gibi birisi olduğu kanısına varmak, ateş olmayan yerden duman çıkmaz gibi ifadeler kullanarak dedikodunun doğruluğunu kabul edici davranışlar sergilemek, bir şey var ki bu haberler çıkıyor yaklaşımları sergilemek medeni bir insanın yapacağı davranışlar olamaz. Ne olursa olsun bir kişi ya da işletme hakkında itibar zedeleyici bir yazı veya bir dedikodu çıktığında insanlığımızın bir gereği olarak “ya bu yazılanlar doğru değilse” sorusunu sorarak hareket etmek en doğru yaklaşım olsa gerek.

İnanırsınız ya da inanmazsınız o sizin kişisel tercihiniz. Fakat Kur’an’da bile “Size bir fasık (kötü niyetli biri) bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa, bir kişiye zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın” anlamında ayet bulunmaktadır. Yani, biz internet kullanıcıları internette herhangi bir kişinin, özellikle de kötü niyetli kişilerin bir kişi ya da işletme hakkında paylaştıklarına göre hareket etmeden önce, bunun doğruluk derecesini iyice araştırmamız gerekmektedir; yoksa bilmeyerek bir kişinin veya işletmenin hakkını çiğnemiş oluruz. Bu da bizi hem suçlu duruma sokar hem de yaptığımıza pişman olmamıza ve uzun süre vicdan azabı çekmemize neden olur.

Elbette kişisel hayatımızın gizliliğini ihlal ederek bizlerin veya sahip olduğumuz işletmelerin itibarını zedeleyici haberlere, yayınlara karşı hakları bulunuyor. Özel hayatın gizliliğinin ihlaline yönelik bireysel başvuru yolu, 5651 sayılı Kanunun 9/A maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu maddeye göre, İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Kuruma doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilmektedirler.

Kişilerin ve işletmelerin dijital ortamda itibarlarını koruyabilmesinin olmazsa olmazı bu ortamda kendilerine karşı yapılan itibar suikastlığında ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilmeleridir. Bu kapsamda;

  • İşletmelerin de bireylerin de dijital okuryazarlık alanında yeterli bilgi seviyesinde olması gerekmektedir. Özellikle arama motorlarında kendiniz ya da işletmenizle ilgili alarm oluşturun. Bu sizinle ilgili çıkan haberden erken haberdar olmanızı sağlayacaktır.
  • Bilişim hukuku alanında konuya hâkim bir avukatla çalışmaları kendilerine karşı yapılan karalama, itibar suikastlığında nasıl davranılması gerektiği ve hangi süreçler takip edilerek hak aranması gerektiği konusunda kendilerine avantaj sağlayacaktır.
  • En büyük dijital itibar suikastlığı ne yazık ki internetteki yalan haberler. Maalesef internette yayınlanan yalan haberler suçsuz olan bireylerin ya da hatasız işletmelerin itibarlarında onarılamayacak yaralar açıyor. Bu tür haberlerin mutlaka ilgili birimlere haber verilmesi gerekiyor.
  • Özellikle ebeveynlerin çocuklarına başkalarına saygı ve bu insanların itibarlarının korunması noktasında iyi bir rol model olması gerekiyor. Kendine yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma anlayışının benimsenmesi ve bir kültür olarak yerleşmesi noktasında gayret sarf edilmeli.
  • Dijital ayak izinizi göz ardı etmeniz itibarınız açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilir! Bu açıdan bireylerin ve işletmelerin internette bıraktıkları izleri çok sıklıkla takip etmesi önem arz etmektedir.
  • Sıklıkla arama motorlarında kendiniz hakkında ya da işletmeniz hakkında arama yapın. Arama sonuçlarını kontrol edin. Hakkınızda çıkmış olan olumlu veya olumsuz haberler, görseller veya videolar varsa bunlar hakkında girişimde bulunun ve haklarınızı arayın.

İtibarsızlaştırma, yalan haber ve iftiranın olmadığı bir internet ve sosyal medya hepimizin ortak talebi olsun…

Yorumlar

  • Henüz yorum yapılmadı. Hemen düşüncelerinizi yazarak ilk yorumu siz yapabilirsiniz.
Yorum yapın
  • Doğrulama için e-posta adresinizin gerçek ve size ait olması gerekiyor.
  • E-posta adresiniz kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacak, gizli kalacaktır.
  • Görünecek ad alanı için gerçek adınızı kullanmak zorunda değilsiniz.
  • İnternet üzerinde yapacağınız her işlem için IP adresinizin kayıt altına alındığını unutmamalısınız.
  • Yorumunuz yayınlanmadan önce editör onayından geçecektir.
lightbulb_outline Adınız, soyadınız, adresiniz, telefon numaranız, e-posta adresi, aile bireylerinizin adı, kimlik numarası vb. kişisel bilgileriniz size özeldir. İnternet ortamında paylaşılan küçük fakat önemli bilgiler, büyük zararlara sebep olabilir.
Toast Alert...