Dijital Platformlardaki İçeriklerin Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Yazar(lar): Uzm. Klinik Psikolog Gülşah AKSAKALLI

Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, çocukların dijital dünyaya adım atma yaşı her geçen gün daha da düşmektedir. Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve akıllı televizyonlar aracılığıyla çocuklar, henüz çok küçük yaşlardan itibaren dijital içeriklerle iç içe büyümektedirler.

YouTube, TikTok, Netflix gibi platformlar, çocuklara hem eğlenceli hem de öğretici içerikler sunabilmektedir. Ancak bu içeriklerin bir kısmı, çocukların psikososyal gelişimlerine zarar verebilecek nitelikte olabilmektedir. Ebeveynlerin dijital platformlardaki içeriklerin çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini bilmeleri ve bu süreçte nasıl bir yaklaşım benimsemeleri gerektiği konusuna dikkat etmeleri önem taşımaktadır.

Davranışsal Etkiler
Çocuklar, izledikleri içerikleri büyük ölçüde taklit etme eğilimindedirler. Özellikle şiddet içeren çizgi filmler, aşırı hareketli oyun videoları ya da uygunsuz dil kullanılan içerikler, çocuklarda saldırganlık, öfke kontrolü sorunları, dikkat dağınıklığı gibi davranışsal zorluklara yol açabilmektedir. Ayrıca, sürekli dijital içerik tüketimi, çocukların gerçek dünyayla olan bağlarını zayıflatabilmektedir. Sosyal ilişkiler kurmakta zorluk çekebilir, oyun kurma becerileri gelişmeyebilir ve yalnızlık gibi duygusal zorluklar yaşanabilir.

Duygusal Etkiler
Bazı dijital içerikler, çocuklarda kaygı, korku veya üzüntü yaratabilir. Özellikle karanlık, korkutucu karakterler içeren animasyonlar ya da "korkutma" temalı videolar, küçük yaş gruplarında ciddi duygusal travmalara neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra, çocuklar dijital platformlarda gördükleri kusursuz hayatları kendi hayatlarıyla kıyaslayabilir. Bu da özgüven eksiklikleri, yetersizlik hissi gibi duygusal sorunları tetikleyebilmektedir.

Bilişsel ve Dil Gelişimi Üzerindeki Etkiler
Eğitici içerikler doğru şekilde kullanıldığında çocukların dil gelişimini destekleyebilir. Ancak fazla ve düzensiz içerik tüketimi, çocuğun aktif öğrenme sürecine zarar verebilmektedir. Pasif izleyicilik, çocukların eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesini engelleyebilir, yaşa uygun olmayan hızlı tempolu içerikler, dikkat eksikliği riskini artırabilir ve kelime dağarcığının sınırlı kalmasına yol açabilir.

Ebeveynler Ne Yapmalı?

İçerik Seçiminde Aktif Rol Oynayın
Ebeveynler, çocuklarının ne izlediğini mutlaka bilmeli ve mümkünse içerikleri birlikte izlemelidir. Böylece, çocukla içerikler üzerine konuşmak, anlamadığı kavramları açıklamak ve gerekirse zararlı içerikleri engellemek mümkün olacaktır. Ayrıca, yaşa uygun platformlar ve ebeveyn kontrollerinin kullanılması oldukça önemlidir. Örneğin, YouTube Kids gibi platformlar, çocuğun yaşına uygun içerikler sunma konusunda ebeveynlere yardımcı olabilmektedir.

Ekran Süresini Sınırlayın
Amerikan Pediatri Akademisi, 2-5 yaş arası çocuklar için günde en fazla 1 saat kaliteli ekran süresi önermektedir. Daha büyük yaş gruplarında da günlük ekran süresi sınırlandırılmalı ve boş zamanların yalnızca dijital içeriklerle doldurulmasının önüne geçilmelidir. Ekran süresi dışında fiziksel oyunlara, doğa ile temas etmeye, kitap okumaya ve yaratıcı faaliyetlere zaman ayrılması, çocuğun gelişimi açısından son derece faydalı olacaktır.

Farkındalık Geliştirin
Çocuklara dijital platformların yalnızca eğlence değil, aynı zamanda ticari bir alan olduğunu anlatmak oldukça önemlidir. Reklamlar, abone ol çağrıları ve daha fazla izletmek için hazırlanmış algoritmalar konusunda farkındalık kazandırmak, çocuğun bilinçli bir kullanıcı olmasına yardımcı olacaktır. Bunların yanı sıra çocuğa yaşına uygun şekilde “güvenli internet kullanımı” ve “kişisel bilgilerin korunması” gibi konular zamanla yaşlarına uygun bir şekilde anlatılmalıdır.

Örnek Olun
Ebeveynlerin dijital medya kullanım alışkanlıkları, çocuklar üzerinde doğrudan etkilidir. Sürekli telefonla ilgilenen bir ebeveynin çocuğu da doğal olarak ekranlara yönelecektir. Bu nedenle dijital detoks zamanları oluşturmak ve birlikte geçirilen ekran dışı kaliteli zamanlar yaratmak son derece değerli ve faydalı olacaktır.

Sonuç olarak; dijital platformlar, doğru ve bilinçli kullanıldığında çocukların gelişimine katkı sağlayabilir. Ancak kontrolsüz ve sınırsız kullanım, davranışsal, duygusal ve bilişsel sorunlara neden olabilir. Ebeveynler olarak, çocuklarımızın dijital dünyadaki yolculuğuna rehberlik etmek, onları yalnız bırakmamak, birlikte öğrenmek ve gerektiğinde sınırlar koymak, onların sağlıklı gelişimleri için hayati öneme sahiptir.

Unutmayalım ki çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras, sağlıklı bir zihin ve bilinçli bir birey olmalarıdır.


Yeniliklerden haberdar olun