Size nasıl yardımcı olabilirim?
Dijital Oyunlar
DİJİTALLEŞEN DÜNYADA EKRAN SÜRESİ YÖNETİMİ
Bilinçli İnternet Kullanımı

DİJİTALLEŞEN DÜNYADA EKRAN SÜRESİ YÖNETİMİ

Yazar(lar): Psikolog Gülşah AKSAKALLI | Grafik(ler): Burak ÖZÇELİK | 22 August 2019, Thursday 09:03 | 3,896 görüntüleme

Bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar derken hayatlarımız ekranlarla doldu taştı. Akıllı telefonlarımızla uyanıyoruz, onlarla eve geliyoruz ve onları gün boyu ceplerimizde taşıyoruz. Bu yüzden uzmanların sürekli maruz kalma durumunun sağlığımıza zarar verebileceği konusunda uyarmaları şaşırtıcı değildir. Teknolojinin aşırı kullanımının bir süre sonra günlük hayatımızı olumsuz yönde etkilemeye başladığını fark ettiysek; kimlerle, ne zaman ve çevrimiçi olarak ne yaptığımız konusunu değerlendirmemiz gerektiği aşikârdır.

Akıllı telefonlar, kondisyonumuzu takip etmemize, kendimizi ifade etmemize ve eğlenmemize yardımcı olan sonsuz bilgi ve araçlara 7/24 erişime izin veriyorlar. Bununla birlikte, bu dijital cihazlara ve bunların alışkanlık yapan özelliklerine kolay erişilmesi durumu hem çocuklar hem de yetişkinler için yüksek oranda ekranla geçirilen zamanlara neden oluyor. Yapılan araştırmalar da, aşırı ekran kullanımının  zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilerinin olabileceğini göstermektedir.  

Akıllı telefon kullanımının artışından bu yana, mutluluk, özgüven ve yaşam memnuniyeti gibi zihinsel “sağlık” göstergeleri azalırken, özellikle genç insanlar arasında kaygı, depresyon, yalnızlık ve intihar gibi ciddi ruh sağlığı sorunları önemli ölçüde artmıştır. Bunun olası nedenleri arasında, ekranlarda, özellikle sosyal medyada daha fazla zaman geçirmenin, sosyal izolasyon, siber zorbalık, sosyal karşılaştırma, yaşam doygunluğunun azalması, üretkenlik azalması ve kişisel değerlerden ve hedeflerden sapma gibi stres risklerinin artması gösterilebilir.

Ekranlar başında geçirdiğimiz sürenin artışı birebir sosyal ilişki kurma, spor aktiviteleri için ayırdığımız zamanda azalma gibi pozitif deneyimlerimiz için daha kısıtlı bir zaman ayırdığımız anlamına gelmektedir. 2015 yılında Danimarka’da 1.095 katılımcı ile yapılan 1 haftalık bir deneyde, Facebook kullanımının refah düzeyini olumsuz yönde etkilediğine dair nedensel kanıtlar sunulmuştur. Facebook kullanımına ara vermenin kişilerin refah düzeylerini olumlu etkilediği, yaşam memnuniyetlerinin arttığını göstermiştir. Tüm bunları değerlendirdiğimizde sosyal medya ve ekranlı araçlarla daha az vakit geçirmenin kişilerin iyi olma durumlarını etkileyeceği, duygularının daha olumlu hale gelebileceğini söyleyebiliriz. Tabi ki daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmakta olsa da ekranlarla geçirilen aşırı sürelerin olumsuz bir takım sorunları beraberinde getirdiği gerçeği anlaşılmaktadır.
Ekranlarla geçirilen sürenin sınırlandırılması gerçeği ile ekran sürelerini kontrol altında tutabilmek için aşağıdaki ipuçlarını göz önünde bulundurabiliriz:

  • Gerçek Hayata Bağlanın
    Çevrimiçi bağlantının sunduğu fırsatlar fırsatların yanı sıra, bizleri yalnızlaştırdığı bir gerçek. Kaliteli yüz yüze iletişim zihinsel sağlığımız için çok önemlidir. Arkadaşlarımızla ve sevdiklerinizle günlük olarak ekransız, birebir sosyal bağlantıların kurulmasını bir amaç haline getirebiliriz. Yemek yerken veya sosyal ortamlarda ekranları bir kenara bırakıp ortama ayak uydurmayı, çevremizdeki kişilerle etkileşim kurup onlarla konuşmayı fırsat olarak değerlendirebilir bunu bir standart haline getirebiliriz.

  • Ekransız Yatak Odası İçin Kendinize Söz Verin
    Yatağa yattığımızda yakınımızda tablet ve akıllı telefon mevcutsa o ekrana direnmek kimimiz için pek de mümkün olmuyor. Sosyal medyada en son kim ne paylaşmış, uyumadan bir şey mi izlesem, o videodan diğer videoya geçeyim derken belki de saatlerimizi harcayabiliyoruz. Kimi zaman tam uykuya geçecekken gelen bir mesaj yine uykuya geçiş süremizi uzatabiliyor. Gelen mesajları görmezden gelmek, ya da keyif verici bir şeyi izlemeden elimizden bırakabilmek zordur.  Telefonlarımızı veya herhangi bir ekranlı cihazı yatak odasından tamamen uzak tutarak ekranların cazibesini ortadan kaldırabilir ve yerine kitap ya da dergileri koyabiliriz. Uyumadan önce bir kitap ya da dergi okumak bize daha iyi gelecek, zihinsel bir yorgunluk bırakmayacaktır.

  • Sağlığa İyi Gelecek Aktiviteler Belirleyin
    Sağlığa iyi gelebilecek aktiviteler, kişisel gelişim kitapları veya arkadaşlarla görüşmek için zaman ayırma, ekran kullanımını azaltmaya ve gündelik yaşama dair bir amaç duygusu edinmemize yardımcı olabilir. Kitap okumak, doğada yürüyüş yapmak, yemek yapmak, ilgi duyulan bir müzik aletini çalmayı öğrenmek gibi aktiviteleri örnek olarak verebiliriz.

  • Birden Fazla İşi Aynı Anda Yapmaya Çalışmaktan Kaçının
    İş veya okul ile ilgili çalışmalarımızı yaparken mutlaka telefonu yanımızdan uzaklaştırmalıyız. Telefondan uzak olmak özellikle odaklanmamız gereken bir iş mevcut ise daha iyi bir iş çıkarmamıza veya daha rahat çalışma ortamı kurmamıza yardımcı olacaktır. Telefondan uzak kalmak dikkatimizin dağılmasını engelleyecek, üretkenliğimizin azalmasının ve hata yapma ihtimalimizin önüne geçecektir.

  • Duygularınıza Odaklanın
    Ekranların bizim için ne anlama geldiği, hangi zamanlar bu ekranları kullanmaya ihtiyaç duyduğumuz, gerçekten yapacağımız bir şey olduğundan mı yoksa bazı durumlardan kaçınmak için mi ekranları tercih ettiğimizi anlamamız önemlidir.  Kendimize ekransız bir zaman aralığı belirleyip, sakince kendimizi dinleyeceğimiz bir ortamda, olumsuz duygulardan veya yapmamız gereken bir görevden kaçınmak için mi ekranları kullandığımız veya dijital dünyada gezinirken gerçekten zevk alıp almadığımızı belirleyebiliriz. Bu alıştırma duygularımızla temasa geçmemize yardımcı olabilir ve ekran kullanımı ile ilgili amaçlı karar vermemizi destekleyebilir.

  • Kişisel Değerlerinizi Netleştirin
    Hayatta bizim için en değerli şeyleri düşünelim. En çok neye değer veriyoruz? Hayatımızda olmazsa olmaz dediğimiz şeyler neler? Fiziksel ve duygusal sağlık?  Kaliteli insan ilişkileri?, Manevi gelişim? Mesleki gelişim?  Ekran kullanımı belirlediğimiz bu değerler içinde mi yoksa bizi bu değerlerden uzaklaştırıcı bir etken mi öncelikle bunu değerlendirelim. Eğer ekran kullanımı bizi istemediğimiz bir yöne doğru götürüyor ve önem verdiğimiz değerlerden, yaşam amaçlarımızdan bizi uzaklaştırıyorsa; durup bir düşünmeli, kendimize önemli olduğumuzu hatırlatmalı ve yeni bir düzenle tekrar yolumuza devam etmeliyiz.

Sonuç olarak; ekran sürelerimizi kontrol altında tutmanın sağlıklı ve pozitif yaşam deneyimlerimiz için bize daha fazla zaman kazandıracağı bir gerçektir. Hayatımızdan ekranları çıkarmamız tabi ki de mümkün değil, burada dikkat edilmesi gereken nokta, makul sürelerde pozitif yaşam deneyimlerimizden bizi alıkoymayacak şekilde ekranlardan fayda sağlayabilmektir.

 

Yorumlar

  • Henüz yorum yapılmadı. Hemen düşüncelerinizi yazarak ilk yorumu siz yapabilirsiniz.
Yorum yapın
  • Doğrulama için e-posta adresinizin gerçek ve size ait olması gerekiyor.
  • E-posta adresiniz kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacak, gizli kalacaktır.
  • Görünecek ad alanı için gerçek adınızı kullanmak zorunda değilsiniz.
  • İnternet üzerinde yapacağınız her işlem için IP adresinizin kayıt altına alındığını unutmamalısınız.
  • Yorumunuz yayınlanmadan önce editör onayından geçecektir.
lightbulb_outline İnternet ortamında tanımadığınız kişilere cevap vermeyin, tekliflerini reddedin, size gönderdikleri mesajları açmadan silin!
Toast Alert...