Size nasıl yardımcı olabilirim?
Dijital Oyunlar

İnterneti Tanıdık

Yazar(lar): Hümeyra Daşdemir | Grafik(ler): Evren Gürdalar | 10 February 2025, Monday 15:33 | 358 görüntüleme

“Türkiye’nin Dijital Yolculuğu: Türkiye’nin İnternetle Tanışma Hikayesi”

https://www.guvenliweb.org.tr/dosya/Wb6fp.jpg

1993’te Tanıdık Onu

İlk Adımlar: ARPANET ve İnternetin Doğuşu

Bugün hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen internetin temelleri, 1960’ların sonunda Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından geliştirilen Advanced Research Projects Agency Network (ARPANET) ile atıldı. Başlangıçta yalnızca askeri iletişim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanan bu sistem, zamanla akademik ve bilimsel araştırma alanlarında da geniş bir kullanım alanı buldu. ARPANET’in en büyük yeniliği, paket anahtarlama teknolojisi sayesinde farklı bilgisayar sistemlerinin birbirleriyle veri paylaşmasını mümkün kılmasıydı. Bu teknoloji, bilgileri küçük paketler halinde bölerek hedef noktaya ulaştırıyor, böylece bilgisayarlar arasında hızlı, güvenilir ve kesintisiz bir iletişim sağlanıyordu. ARPANET’in başarısı, ilerleyen yıllarda daha büyük ve kapsamlı ağların geliştirilmesine ilham verdi ve bu sayede bugünkü internetin temelleri atılmış oldu.

Dünyadaki ilk internet bağlantısı, 1969 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentindeki California Üniversitesi’ndeki bir bilgisayar ile aynı eyalette bulunan Stanford Üniversitesi arasında kuruldu. Bu bağlantının yapıldığı dönemde, bilgisayarlar bugünküne kıyasla devasa boyutlardaydı; neredeyse küçük bir ev kadar yer kaplıyordu. Ancak bu teknoloji, insanlık için devrim niteliğinde bir başlangıç oldu. İlk kez iki bilgisayar, doğrudan bir ağ üzerinden birbirleriyle haberleşmişti ve bu durum, bilgi paylaşımı açısından yepyeni bir çağın kapılarını araladı.

Bu bağlantının sağlanmasıyla birlikte, yıllar içinde internet teknolojileri hızla gelişmeye başladı. Bilgisayar ağları arasındaki veri transferini hızlandırmak, daha fazla insanın bu teknolojiye erişmesini sağlamak ve iletişimi küresel boyutta yaygınlaştırmak için pek çok yazılım ve donanım geliştirme çalışması yapıldı. Özellikle 1980’lerden itibaren, üniversiteler bu sürecin öncüleri oldu ve dünya çapında akademik araştırmaların bir parçası olarak interneti kullanmaya başladılar.

Türkiye’nin İnternetle İlk Temasları

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak, Türkiye’deki üniversiteler de 1980’lerin ortalarından itibaren küresel akademik araştırma ağlarına dahil olmaya başladı. Bu dönemde internet, yalnızca akademik araştırmalar ve bilimsel çalışmalar için kullanılan bir araç olarak görülüyordu. Üniversiteler arasında bilgi paylaşımını hızlandıran bu sistem, bilim insanlarının güncel gelişmeleri takip etmesini sağlıyor, akademik dünyanın küresel boyutta iş birliği yapmasını kolaylaştırıyordu.

Ancak bu teknoloji henüz geniş kitlelere hitap etmiyordu. İnternetin evlere, iş yerlerine ve günlük hayata girmesi için daha fazla altyapı çalışması ve teknolojik gelişme gerekiyordu. Özellikle haberleşme sistemlerinin gelişimiyle birlikte, internetin sağladığı imkânlar giderek daha fazla ilgi çekmeye başladı.

https://www.guvenliweb.org.tr/dosya/6nGyV.jpg

WWW ile Gelen Büyük Dönüşüm

1990 yılı, internetin yaygınlaşması açısından bir dönüm noktası oldu. İngiliz bilim insanı Tim Berners-Lee tarafından geliştirilen World Wide Web (WWW) protokolü, internetin daha erişilebilir hale gelmesini sağladı. 1991 yılında tamamlanan bu protokol, web siteleri ve bağlantılar yoluyla bireylerin bilgiye daha hızlı ve kolay ulaşmasını mümkün kıldı. Ancak internetin yaygın olarak evlere girmesi için birkaç yıl daha geçmesi gerekecekti.

1998 yılına kadar internet, çoğunlukla akademik kurumlar ve büyük şirketler tarafından kullanılabiliyordu. Fakat 90’lı yılların sonlarına doğru internet servis sağlayıcılarının artması, bilgisayarların daha erişilebilir hale gelmesi ve bağlantı hızlarının yükselmesi, internetin bireysel kullanıcılar için de vazgeçilmez bir araç haline gelmesini sağladı. İnsanlar artık istedikleri her bilgiye anında ulaşabiliyor, eğitim, ekonomi ve sosyal hayatlarını internet üzerinden şekillendirebiliyordu.

Türkiye’de İnternet İçin İlk Büyük Adım: ODTÜ ve TÜBİTAK Projesi

1990’lı yıllarda Türkiye’de internetin gelişimi için önemli adımlar atıldı. O dönemde, Türkiye’den dünya çapındaki akademik araştırma ağlarına dahil olan bazı üniversiteler, mevcut internet kapasitesinin yetersiz olduğunu düşünüyordu. Akademik dünyada internetin sağladığı avantajları gören bazı bilim insanları, Türkiye’de de daha geniş çaplı bir internet altyapısı oluşturulması gerektiğini savunuyordu. Ancak bu süreç, kolay olmadı.

İnterneti yaygınlaştırmak isteyen akademisyenler, ilk olarak toplumda ve karar vericilerde var olan “Bu sisteme gerçekten gerek var mı?” direncini kırmak zorundaydı. O dönemin şartlarında, internetin günlük hayata nasıl entegre olabileceğini anlatmak oldukça zordu. Akademisyenlerden biri, bu süreci anlatırken “Kimi akademisyenleri en yeni makaleye anında ulaşabileceklerine ikna etmeye çalışıyorduk, kimine ise gelecekte internet sayesinde bakkaldan kuru fasulye sipariş verebileceğimizi söylüyorduk” diyerek o dönemin kafa karışıklığını ve dirençle mücadeleyi özetlemiştir.

Sonunda, 1991 yılında TÜBİTAK ve ODTÜ öncülüğünde, Türkiye’de internetin akademik dünyada etkin kullanılması için bir proje başlatıldı. Projeye liderlik eden akademisyenler, bu teknolojinin gelecekte kaçınılmaz bir gereklilik olacağını öngörerek, gerekli altyapı çalışmalarına başladılar.

https://www.guvenliweb.org.tr/dosya/sSI4b.jpg

12 Nisan 1993: Türkiye’nin İlk İnternet Bağlantısı

Yoğun çalışmaların ardından, Türkiye’deki ilk internet bağlantısı 12 Nisan 1993 tarihinde gerçekleşti. ODTÜ, ABD’deki NSFNet (Ulusal Bilim Vakfı Ağı) ile bağlantı kurarak Türkiye’nin dijital çağa adım atmasını sağladı. Bu bağlantı ile birlikte Türkiye, küresel bilgi ağına entegre olmuş ve interneti akademik anlamda etkin bir şekilde kullanmaya başlamış oldu.

Bu dönemde internetin sağladığı hızlı ve güvenilir bilgi erişimi, eğitimden iş dünyasına kadar birçok alanda büyük bir dönüşümü başlattı. Akademik araştırmalar hız kazandı, bilim insanları dünya genelindeki çalışmalarla daha kolay etkileşime girebildi ve bilgi paylaşımı hiç olmadığı kadar kolaylaştı.

Günümüzde İnternetin Vazgeçilmezliği

Bugün, internet hayatımızın her alanında kaçınılmaz bir gerçek haline gelmiş durumda. Eğitimden ticarete, eğlenceden iletişime kadar her alanda interneti kullanıyoruz. Ancak internetin bilinçli kullanımı da her zamankinden daha önemli hale geldi. Bilginin kolay erişilebilir olması büyük bir avantaj olsa da dijital dünyadaki riskler de göz ardı edilmemeli.

İnternetin ilk yıllarında olduğu gibi, bugün de teknolojiye karşı bir direnç gösterenler, onun gelecekte getireceği imkanları tam olarak öngöremeyebilir. Ancak tarihe baktığımızda, internetin hayatımızı kolaylaştıran ve bilgiye ulaşımımızı hızlandıran bir araç olduğu net bir şekilde görülüyor.

Türkiye’nin internetle tanıştığı 1993 yılı, ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunda bir milat olarak kabul edilebilir. O günden bugüne, internetin sunduğu fırsatları doğru kullanarak bilgi toplumu olma yolunda önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz.

Gelecek, internetin sunduğu imkanları doğru değerlendirebilenlerin olacak!

Yorumlar

  • Henüz yorum yapılmadı. Hemen düşüncelerinizi yazarak ilk yorumu siz yapabilirsiniz.
Yorum yapın
  • Doğrulama için e-posta adresinizin gerçek ve size ait olması gerekiyor.
  • E-posta adresiniz kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacak, gizli kalacaktır.
  • Görünecek ad alanı için gerçek adınızı kullanmak zorunda değilsiniz.
  • İnternet üzerinde yapacağınız her işlem için IP adresinizin kayıt altına alındığını unutmamalısınız.
  • Yorumunuz yayınlanmadan önce editör onayından geçecektir.
lightbulb_outline İnternette kişisel fotoğraf ve video paylaşmadan önce bir kere daha düşünün! Gerçekten paylaşmanız gerekiyor mu?!
Toast Alert...