Salgın hakkında çıkan ya da çıkacak olan haberleri kaçırma korkusu ile de kişiler, sürekli sosyal medya üzerinden haberleri, gelişmeleri takip etme eğilimi gösterebilmektedirler. Bunların yanı sıra özellikle bu dönemde daha da artan bir durum olarak, diğer kişilerin günlük yaşantılarını nasıl geçirdiklerine dair merakların artmasıdır. Kişiler, hissettikleri kaygıyı bir başkası da hissediyor mu, bu dönemi evde nasıl geçiriyorlar, takip ettikleri haber kaynakları neler vb. sorularına sürekli cevap arar halde sosyal medyada gelişmeleri takip eder vaziyetteler. Mevcut durum, yeni bir kavram olmayan fakat bu dönemde kişileri etkisi altına alabilecek Fomo (Fear of Missing Out) yani, “Gelişmeleri Kaçırma Korkusu” nu beraberinde getirebilmektedir. Özellikle içinde bulunduğumuz salgın süreci Fomo’ya zemin hazırladı, hatta birçok kişi Fomo’ya yakalandı bile. İlk başlarda gelişmeleri sıkı sıkıya takip etmek eğlenceli ve tatmin edici gibi gelse de zamanla kişileri yoran ve ekranlara mahkûm eden bir hale gelebilmektedir. Fomo, kişileri psikolojik ve fiziksel anlamda daha bitkin hale getirebilmekte salgın sürecinde kişilerin daha da olumsuz etkileyebilmektedir. Koronavirüs ile ilgili güncel haberleri kaçırmakla ilgili korku yaşama, sosyal aktivite eksikliğinden kaynaklı sosyal medyada daha fazla vakit geçirme isteği kişileri Fomo’ya daha fazla sürükleyen sebeplerdendir.

Koronavirüs döneminde, motivasyonu ve zihinsel sağlığı korumak da virüsten korunmak kadar önemlidir. Kişilerin stresli, mutsuz ve umutsuz olmaları hem fiziksel hem de psikolojik sağlıkları üzerinde birçok olumsuz etkiye sebep olabilmektedir. Sosyal medyada gezen koronavirüs ile ilgili gerçek dışı paylaşılan içerikler zaten endişeli olan ruh hallerini olumsuz etkileyerek, sağlıklı düşünme konusunda kişilere engel olmaktadır. Koronavirüs riskine karşı kişilerin hem kendini hem de ailesini korumasının ilk adımı olarak psikolojik sağlamlığı koruyabilmeleri gelmektedir. Bu sebeple de bu dönemde Fomo’nun tam tersi olarak JOMO (Joy Of Missing Out) kavramından bahsetmek gerekir.

Jomo, Fomo kavramının tam tersi olarak “Gelişmeleri Kaçırmaktan Keyif Almak” anlamına geliyor. Psikolojik sağlamlığı korumak ve yaşanan stresli süreç ile daha iyi baş edebilmek için sağlıklı davranışlar göstermek önemlidir. “Jomo” kavramı da tam olarak; kişilerin belli sürelerde telefon ve bilgisayar gibi teknolojik aletlerden uzaklaşıp, kendilerine zaman ayırmalarını ifade etmektedir. Jomo ile kişilerin sosyal medya olmadan da hayatlarına devam edebildiği, güncel haberlerin yetkili kişilerce paylaşılan güvenilir kaynaklardan günde bir kere olmak üzere yine takip edilebildiği ve tüm bunları yaparken de bir eksiklik hissettirmediğini kabul etmektedir. Amaç, “Acaba ne kaçırıyorum?” korkusu olmadan hayata sağlıkla ve güvenle bağlanmanın tadını çıkarmaktır.
Kişilerin kendilerine ayırdıkları vakitlerde beklentilerini belirlemeleri, kendilerine göre bir plan oluşturmaları ve bunların ne kadarının uygulanabilir olduğunu düşünmeleri önemlidir. Kişilerin kendi yaşamlarının kontrolünü ellerine almaları, yaşam biçimlerini yeniden gözden geçirmeleri ve uygulanabilir planlar yapmaları uzun vadede kendilerini daha iyi hissettirecektir. Kısa süre de olsa kontrolü ele almanın nasıl hissettirdiğine bakın ve keyfini çıkarın.

Jomo’yu Hayata Geçirmek İçin Sebepler

• Kişilerin cevabını bilmediği sorulara sosyal medyada yanıt aramaları, bunu sürekli hale getirmeleri kaygıyı pekiştirir. Gözlerini açar açmaz güncel haber arayışına girmek, haberler arasında kaybolmak günlük akışı olumsuz etkiler, kişilerin yapması gereken işlere odaklanamamasına neden olur.
• Koronavirüs sürecine ait görseller, içerikler ve haberlere gereğinden fazla odaklanmak, kişilerin kendilerini olduğundan daha fazla tehdit altında hissetmelerine ve stresin artmasına neden olabilir.
• Ekranları sık kullanmak, kişilerin zamanla yalnızlığını, sıkıntısını, kaygısını unutmak için akıllı telefon ve sosyal medyadan medet ummasına neden olabilmektedir. Kişilerin içinde bulunduğu farklı duygularla baş edebilmesi için öncelikle bu duyguların farkına varması gerekmektedir. Sosyal medya tam aksine bazen bu duygulardan kaçınmak için bir araç olarak kullanılabilmektedir. “Jomo” ise bu duruma yardımcı olabilmekte, kişilerin psikolojik sağlamlıklarını korumalarına odaklanmalarına olanak sağlayabilmektedir.

Sonuç olarak; içinde bulunduğumuz zamanı deneyimlemek, şimdiye odaklanmak psikolojik sağlamlığını pekiştirecek önemli bir faktördür. Sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve “Fomo” tehdidinden korunmak için belirli sürelerde olup biteni kaçırmanın keyfini çıkarmak gerekmektedir. Özellikle aile ile birlikte kaliteli vakit geçirmek, keyif veren etkinlikleri yapmak (egzersiz yapmak, yemek yapmak, kitap okumak vb.) daha iyi hissetmeye, olumsuz duygulardan uzaklaşmaya ve böylelikle daha sağlıklı davranışlar sergilemeye yardımcı olacaktır.
Karar sizin FOMO mu ? JOMO mu?