Size nasıl yardımcı olabilirim?
Dijital Oyunlar
SOSYAL MEDYA ALGIMIZI NASIL YÖNETİYOR?
Sosyal Ağlar

SOSYAL MEDYA ALGIMIZI NASIL YÖNETİYOR?

Yazar(lar): Psikolog Gülşah AKSAKALLI | Grafik(ler): Gülşah AKSAKALLI | 7 May 2020, Thursday 17:44 | 9,724 görüntüleme

Teknolojinin hızla gelişmesi ile kişilerin bilgiye ulaşmaları ve bu bilgileri aktarmaları oldukça kolay bir hale gelmiştir. Kişiler istedikleri gibi içerik ve bilgi paylaşma imkânına sahipler ve aynı zamanda ilgi alanları doğrultusunda kendilerini gelişme amaçlı paylaşılan bilgilerden de istifade edebilmektedirler. Bilgilere erişimin hızla olmasının getirdiği avantajların yanı sıra dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi kaynakların güvenirliği konusudur. Herhangi bir konu hakkında internette araştırma yaparken kısa zamanda birden çok kaynak karşımıza çıkmakta ve bu bilgilerin bazıları kimi zaman bizleri yanıltabilmektedir. Tam da bu noktada bilginin istenilen şekilde evirilmesi ve bir algı yaratmak uğruna değiştirilebileceği gerçeğini unutmamak gerekir.

Algı, dış dünyadan duyu organlarımıza gelen uyaranları ayrıştırma ve bütünleştirme işlevidir. Algılarımız genellikle her kişinin kendine özgü deneyimlerine göre değişebilir, çarpıtılabilir veya bozulabilir. Yani, kişilerin kişisel yorumları ile duyuların algıya dönüşümü etkilenebilir. Algı yönetimi kullanılarak bazı bilgiler kitlelere ulaşırken görüş ve fikirlerini de etkileme amacına hizmet edebilmektedir. İnternet de bu bilgilerin yayılma ve etkileme hızını kolaylaştırmaktadır. Kişilerin bakış açılarını veya fikirlerini etkilemek ve değiştirmek amacıyla hareket edilmesi için de başvurulan yöntem algı yönetimidir. Algı yönetiminde amaç, hedef kitleyi etkilemektir. Kişilerin kendi istekleri ile istenilen şekilde etkilenmesi ancak bir algı yönlendirilmesi ile gerçekleşebilir. Algı yönetimi yapılırken de algı, tutum, davranış kavramlarının ve bunları nelerin etkilediğinin bilinmesi gerekmektedir. Her kişinin aile yapısı, değerleri, kültürel bakış açısı, alışkanlıkları farklı olmakla birlikte bu alışkanlıklar algı yönetimini de etkileyici faktörler arasındadır.

İletilmek istenen mesajlar sosyal medya araçları yoluyla algı yönetimi teknikleri kullanılarak hedef kitlelere daha kolay ulaştırabilmektedir. Kişilerin bu mesajlardan etkilenmesi kendi istek ve ihtiyaçlarına bağlı olarak da değişiklik gösterebilmektedir. Algı yönetiminin en çok yapıldığı sosyal medya platformlarının başında Twitter gelmektedir. İçeriklerinin doğruluğu kontrol edilmeksizin kişilerin karşısına çıkan haberler hızla yayılmaktadır. Bu durum da dezenformasyona yol açabilmektedir. Dezenformasyon, yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi anlamına gelmektedir. Yanlış bilgiler gerçek bilgilere kıyasla daha hızlı yayılır. Dezenformasyon ülkemizde ve dünyada medya alanında sıklıkla kullanılmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz korona virüs (covid-19) salgını döneminde fazlaca çevrimiçi söylenti ve yalan haber çıkmış durumdadır. Yalan haberler gerçek bilgilere göre oldukça şaşırtıcı veya kişilerin endişelerini tetikleyen bilgileri içermektedir. Çünkü yalan haberlerde amaç, kişilerin dikkatini çekmektir. Bu sebeple de gerçeğe kıyasla oldukça abartılıdırlar. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) salgın döneminde yayılan dezenformasyonu “infodemik” kavramı ile açıklamış ve sonrasında kendi web sitelerinde asıl haberleri yayınlamaya başlamıştır. Kişiler bir yandan salgın krizi ile savaşırken bir yandan da yalan haberlerle savaşmak zorunda kalmışlardır. Görüldüğü gibi teknolojinin gelişimi ile birlikte sosyal medyanın psikolojik gücü de farklı boyutlara ulaşmış ve baş edilemez bir duruma gelmiş durumdadır.

Sosyal medyada üzerinden yapılan algı yönetiminin farklı bir boyutu olarak da 2016 yılında ABD’de yapılan başkanlık seçimlerini örnek verebiliriz. Seçim zamanında Cambridge Analytica’nın başkanlık seçimlerini etkilemek için 50 milyon Facebook hesabındaki gizli bilgilere eriştiği ortaya çıkmıştır. Cambridge Analytica bunu yaparken Facebook ile etkileşimde olan kullanıcıların psikolojik profillerini çıkaran bir algoritma kullanmıştır. Algoritmada psikologların da kullandığı beş büyük faktör kuramı kullanılmış ve açıklık, sorumluluk, dışadönüklük, uyumluluk ve duygusal denge olmak üzere beş ana kişisel özellikle ilgili puanlar verilmiştir. Bunlar, insanları kişilik özelliklerine göre sınıflandırmıştır. Örneğin, maceracı, uyumlu vb. gibi. Facebook kullanıcılarının beğendikleri içerikler, paylaşımları, yorum yaptıkları video ve fotoğraflara göre profilleri çıkartılmıştır. Cambridge Analytica seçim öncesinde Donald Trump’ın kampanyası ile çalışmış ve bu verileri kullanmıştır. Öyle ki günümüzde kişiler hakkında elde etmek istediğimiz birçok bilgiye sosyal medya platformlarından ulaşmak mümkündür. Sosyal medya üzerinden yapılan her bir paylaşım, beğeni aslında kimler olduğumuza dair epey bir ipucu vermektedir. Yalnız sosyal medyada paylaşılan herhangi bir içerik için her kişinin aldığı, algıladığı mesaj aynı olmamaktadır. Kişilerin geçmiş yaşam tecrübeleri, sosyal yaşantıları, kültürel farklılıkları ve ahlaki yapıları da aldıkları mesajı etkileyebilmektedir. Yani, buradan da anlaşılacağı gibi farklı kültüre sahip kişiler aynı mesajı oldukça farklı yorumlama eğilimi gösterebilmektedirler.

Aslında hepimiz sosyal medyada gezinirken fark etmediğimiz bir şekilde algı yönetimine maruz kalmış olabiliriz. İzlediğimiz bir video veya gördüğümüz herhangi bir görsel ya da yazılı bir metinde fark etmediğimiz bir durum dikkatimizi çekmiş olabilir ve ona karşı pozitif bir eğilim göstermiş olabiliriz. Aynı şekilde almayı bile düşünülmeyen bir ürünün reklamının önümüze çıkarılmasıyla o ürünü almayı düşünebilir hatta ürüne tıklayıp ödeme yaparken kendimizi bulabiliriz.

Algı yönetiminin bir olayı da subliminal(bilinçaltı) mesajlardır. Subliminal mesaj, başka bir objenin içinde gömülü bir işaret veya mesaj olarak tanımlanır. Fark edilmemek üzere tasarlanmışlardır. Duyduğumuz, gördüğümüz bazı şeyler beynimize kaydedilmekte ve sonrasında tutum ve davranışlarımıza yansıyabilmektedir. Özellikle satışlarının arttırılması istenen ürünler için reklamlarda bazı subliminal mesajlar kullanılabilmekte ve kişiler, farkında olmadan o ürünleri alma girişiminde bulunabilmektedir.

Sonuç olarak, sosyal medya araçları ve algı yönetimi teknikleri, verilmek istenen mesajların hedeflenen kişilere ulaştırılabilmesine ve kişilerin istekleri doğrultusunda belirlenen hedeflere yönelmelerini sağlayabilmektedir. Doğası gereği dış faktörlere açık olan insan psikolojisi, sosyal medyanın topluluklar üzerindeki psikolojik gücüyle de birlikte algılarının yönetilmesinde etkili olabilmektedir. Bu sebeple sosyal medyada okunan, elde edilen bilgilere karşı şüpheci yaklaşılması, bilgi kanallarının çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Kişilerin eriştiği mesajların gerçek anlamlarına ulaşmaları ancak güvenilir, açık, kanıta dayalı bilgiler ile değerlendirildiğinde mümkün olabilecektir.

Yorumlar

  • Henüz yorum yapılmadı. Hemen düşüncelerinizi yazarak ilk yorumu siz yapabilirsiniz.
Yorum yapın
  • Doğrulama için e-posta adresinizin gerçek ve size ait olması gerekiyor.
  • E-posta adresiniz kesinlikle üçüncü kişilerle paylaşılmayacak, gizli kalacaktır.
  • Görünecek ad alanı için gerçek adınızı kullanmak zorunda değilsiniz.
  • İnternet üzerinde yapacağınız her işlem için IP adresinizin kayıt altına alındığını unutmamalısınız.
  • Yorumunuz yayınlanmadan önce editör onayından geçecektir.
lightbulb_outline İnternette kişisel fotoğraf ve video paylaşmadan önce bir kere daha düşünün! Gerçekten paylaşmanız gerekiyor mu?!
Toast Alert...