Sosyal medyanın kişiler üzerinde etkisinin giderek artması ile influencer etkisi daha çok dikkat çekmeye başlamıştır. Sosyal medyada gezinirken büyük bir çoğunluğumuzun gördüğü gibi kimi kullanıcı aktif bir şekilde sosyal medyayı kullanarak hem üretici hem tüketici pozisyonundayken kimi sadece tüketici pozisyonunda olabilmektedir. Influencer etkisi ile de kullanıcılar daha fazla tüketici olmaya yönelebilmektedir. Markaların kendilerine ait ürünleri daha geniş kullanıcı kitlesine ulaştırabilmek için influencerların gücünü daha da çok kullanmaya başladıkları görülmektedir. Influencer kavramı, sosyal medya üzerinde belli miktarda takipçi kitlesine sahip, önerileri ile kişiler üzerinde etki yaratabilen kişiler olarak tanımlanabilmektedir.

Influencer olarak adlandırılan kişiler özellikle Youtube, TikTok ve Instagram olmak üzere sosyal medya platformlarında kullanıcılar üzerinde büyük etki yaratmaktadırlar. Çok sayıda çocuk, genç ve yetişkin bu kişileri yakın olarak takip etmektedir. Influencer kişiler kişisel hesapları üzerinden yaptıkları çeşitli paylaşımlarla fazla sayıda kitleye hitap etmekte, yaşamlarının büyük bir çoğunluğunu buradan paylaşmaları, cana yakın davranmaları da kullanıcıların onları tıpkı çevrelerinde olan bir arkadaş ya da aileden biri gibi görmelerine neden olabilmektedir. Bu durum onların zamanla yaşamlarının bir parçası haline gelmesine, her geçen gün daha fazla güven duyarak daha fazla etkilenmelerine yol açabilmektedir. Bir yandan yaşamalarından kesitler paylaşırken bir yandan da çeşitli ürünlerin reklamlarını yaparak hizmet pazarlamaktadırlar. Bu yayınları izleyen kullanıcılar hem olumlu hem de olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Çocuk ve gençlerin rol model oluşturmaları yönünde etkisi de olabilmektedir. Ayrıca, çocukların beğendikleri influencer kişilerden gelen öneri ve tavsiyeler onların hayatlarına belli açılardan yön verebilmektedir. 2020 yılında Güvenli İnternet Günü kapsamında Klicksafe’e ait araştırmada 13-20 yaş arasındaki katılımcılar ile anket yapılmış ve katılanların üçte biri sosyal medyanın fikirlerini, düşüncelerini etkilediğini ifade etmiştir. Yaklaşık olarak beşte biri ise influencer kişilerin düşüncelerini yönlendirdiğini görüşleri üzerinde yönlendirme açısından büyük etkisi olduğunu söylemiştir.

Sosyal medyadaki influencer kişiler tarafından paylaşılan gönderiler kimi zaman gerçek onların fikirlerini temsil ederken kimi zaman ise kullanıcıyı etkilemeye yönelik reklam amaçlı kullanılabilmektedir. Kısacası, reklam endüstrisi kullanılarak çeşitli ürünler pazarlama yoluyla hedef kitleye satmak için kullanılabilmektedir. Bu durum izleyiciler ya da takipçiler açısından düşünüldüğünde, sevilen bir kişinin paylaştığı ve kullandığı ürün cezbedici görünmekte ve özellikle çocuklar ve gençler o ürünü satın almaya ve kullanmaya yönelik hareket etmektedir. Ayrıca yapılan Klicksafe araştırmasına katılan öğrencilerin büyük bir kısmı da influencer kişilerin satın alma tavsiyelerine uyduklarını ifade etmişlerdir.

Sosyal medya influencerlarının bir etkisi de vücut imajları üzerindedir. Şekillendirilmiş standart bir vücudun daha iyi olduğu ileri sürülmektedir. Özellikle genç yaştaki kızlar ve erkekler ideal bir vücuda sahip olabilmek için rol modeller tarafından kullanılan ve sunulan takviyeleri, spor kıyafetleri vb. ürünleri alabildikleri takdirde istedikleri vücut şekillerine daha kolay ulaşabilecekleri algısını oluşturmaktadır. Erkekler için kaslı bir vücut, kızlar için ise oldukça ince bir vücut yapısı arzu edilmektedir. Her iki vücuda da sahip olunması için yalnızca uzun süreli düzenli bir spor eğitimi ve düzenli beslenme gerekmektedir. İstenilen vücut şekline ulaşmak mutlu, sağlıklı yaşam ve olumlu bir öz imaj için temel oluşturmaktadır. Toplum tarafından beğenilme ve kabul edilmenin ince görünümlü bir vücuda sahip olmaktan geçtiği görüşünde olma durumu kızların yeme bozukluğu riski altında olduğunu da göstermektedir. Witten/Herdecke Üniversitesi'nde bir araştırma yürütülmüş ve influencer kişilerin sağlık konularında gençlerin davranışlarını nasıl etkilediklerini araştırmışlardır. Araştırma sonucunda, günlük sosyal medya tüketiminin gençlerin sağlıkla ilgili tutum, davranış ve görüşlerinin önemli ölçüde etkilendiği ifade edilmiş, sağlıklı yaşamın teşvik edilmesi, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin korunmasında onlara eşlik etmenin önemi vurgulanmıştır. Sosyal medyada karşılaşılan bu içerikler çocuklar ve gençlerin ruhsal sağlıklarını da olumsuz etkileyebilmekte, takip edilen kişiler gibi olmadıklarını gördüklerinde kaygı, depresyon, beden algılarında bozulma gibi durumlarla karşı karşıya kalabilmektedirler.

Çocukların ve gençlerin rol modelleri ancak çevrelerinde kendilerine sunulan alternatif rol modeller sunulması gösterilmesi halinde değişebilmektedir. Makyaj videoları, video oyunu oynayan erkek içerik üreticiler gibi klişelere takılmamaları için farklı içeriklerle tanıştırmak ilgi yönlerine farklılık katabilecektir. Bu sebeple, çocuklara ve gençlere, başarılı ve iyi bir yaşam sürmenin belli bir görünüme bağlı olmadığı öğretilmelidir. Bunu yapmak için, gördükleri iyi vücuda sahip olan kişilerin vücutlarını şekillendirmek için ne kadar çaba harcadıklarını, paylaşılan fotoğraflarda muhteşem güzelliğe, pürüzsüz görünüme sahip poz veren kişilerin bu fotoğrafları düzenlemek için bazı uygulamalardan faydalanabildiklerini anlatmak önemlidir. Ayrıca, daha iyi bir görüne sahip olmak adı altında yetersiz beslenmenin veya zararlı olabilecek takviyeleri kullanmanın ne gibi zararlı yan etkilerinin olabileceğini de bilmeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, sosyal medyanın çocuk, genç ve yetişkinlerin fikirlerinin oluşmasında önemli bir rolü olduğu açıkça görülmektedir. Özellikle çocuklar ve gençlerin internette kendilerine göre seçtikleri idoller onlar için arkadaştan öte olabilmekte, gördüklerini ve duydukları yaşamları üzerinde büyük etkiye sahip olabilmektedir. Tüm bunlardan yola çıkarak çocukların ve gençlerin dijital dünyada korunmaya ihtiyaçları olduğu, dijital medyayı güvenli ve bilinçli kullanmaları yönünde desteklenmeleri gerektiğini söylemek mümkündür. Ebeveynler çocuklarının takip ettikleri hesapları, kendilerine seçtikleri idolleri ne kadar iyi tanırlarsa karşı karşıya kaldıkları içerikler konusunda onları daha rahat yönlendirebilirler ve doğru ve güvenli içeriğe erişmeleri yönünde yardımcı olabilirler. Ayrıca, sosyal medya kullanım yaşlarının ebeveynler tarafından yeteri kadar ciddiye alınması çocukların olumsuz deneyimlerle karşılaşmalarının önüne geçerek güvenli bir ortamda olmalarına olanak sağlayacaktır.