VİDEO OYUNLARI ÇOCUKLARIN ZEKÂSINI GELİŞTİREBİLİR Mİ?
Yazar(lar): Psikolog Gülşah AKSAKALLI | Grafik(ler): Burak ÖZÇELİK | 27 May 2022, Friday 15:08 | 1,718 görüntüleme
Teknolojinin hızla ilerlemesi şimdiki çocukluğun gidişatını da büyük ölçüde etkiledi ve çocukların ekranlarla geçirdikleri süreler ciddi derecede artış gösterdi.
Teknolojinin hızla ilerlemesi şimdiki çocukluğun gidişatını da büyük ölçüde etkiledi ve çocukların ekranlarla geçirdikleri süreler ciddi derecede artış gösterdi. Çocuklar boş zaman aktivitesi olarak video oyunlarını tercih etmeye başladı ve video oyunlarına ayırdıkları günlük süreler 4-6 saati bulmaya hatta geçmeye başladı. Elbette dijital mecralar birçok faydayı da beraberinde getiriyor fakat sakıncalı olabilecek içerikleri de göz ardı etmemek gerekiyor. Ekranların hangi içeriği ne şekilde sunduğu büyük önem taşımaktadır. Burada odaklanılması gereken nokta ekran zamanı ve ekran içeriklerinin çocuklar üzerinde nasıl bir etki yarattığıdır.
Ekran zamanının etkilerini içeren pek çok araştırma bulunmaktadır. Bunlardan biri ekran zamanının okul performansı üzerindeki etkisinin araştırılmasıdır. Araştırmanın sonucuna göre hem televizyon izleme hem de bilgisayar kullanma okul performansının kötüye gitmesinde etkili bulunmuştur. Genelllenebilir sonuçların elde edildiği kesitsel çalışmalarda ekranların dikkat ve öğrenme yönünde olumsuz yönde etkisini bulurken daha geniş bir şekilde ele alınan meta-analiz çalışmaların sonuçları ise video oyunlarının herhangi bir olumsuz etki yaratmadığı yönündedir.
Yakın zamanda İsveç’teki araştırmacılar tarafından yapılan çalışmada ise ABD’de yaşayan çocukların ekran alışkanlıkları incelenmiş, bilişsel becerilerinin gelişimi ile ekran kullanımının nasıl bir ilişkisi olduğuna bakılmıştır. Araştırma neticesinde bilgisayar oyunu oynayan çocukların zekâlarının ortalamadan daha yüksek olduğu, sosyal medya kullanımının ise olumlu ya da olumsuz bir etki yaratmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya ABD’de yaşayan 9-10 yaşlarındaki erkek ve kız çocuklarından 9000 kişi katılmıştır. Zekâ değerlendirmesi kapsamında çeşitli psikolojik testler uygulanmış olup ekranlarla geçirdikleri süreler ile ilgili sorular yöneltilmiştir. 5 binden fazla çocuk iki yıl boyunca takip edilerek tekrardan psikolojik testler uygulanmıştır. Araştırmacıların amacı çocukların testlere verdikleri yanıtların dönemsel olarak nasıl farklılaştığını incelemek olmuştur. Aynı zamanda araştırmada zekâyı etkileyen diğer faktörlerin de ayırt edilmesi için bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Sonuçlar genel olarak ele alındığında çocukların günde 2,5 saat televizyon izledikleri, yarım saat süreyle sosyal medya kullandıkları ve bir saat bilgisayar oyunu oynadıkları görülmüştür. Ortalamanın üzerinde bilgisayar oyunu oynayan çocukların zekâlarının ortalamadan fazla olduğu sonucuna varılmıştır.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar zekânın sabit olmadığı sonucuna varan diğer araştırmalarla da uyumluluk göstermiştir. Araştırmacılardan biri mevcut çalışmada ekran kullanımının herhangi bir fiziksel aktivite, uyku, sağlık ya da okul performansında nasıl bir etkisi olduğuna odaklanılmadığını dile getirmiştir. Dolayısıyla bu konuda bir çıkarımın yapılmasının doğru olmadığı, ayrıca ekran karşısında geçirilen vaktin çocukların bilişsel yeteneklerini olumsuz etkilemediğini tam aksine bilgisayar oyunlarının zekâ gelişimine yardımcı olduğunu söylemiştir. Yapılan çalışmada odak noktası ekranın zekâ üzerindeki etkisi olmuş ve etkili öğrenme, mantıklı düşünme, yeni durumlara uyum sağlama yeteneği gibi durumlara odaklanılmıştır. Zekânın önemli ve iyi çalışılmış psikolojik özelliklerden biri olduğu ve dikkat, akıl yürütme, okuduğunu anlama, uzun süreli bellek gibi birden çok bilişsel süreci kapsadığı önemle vurgulanmaktadır. Video oyunları ile ilgili yapılan araştırmalar birbirleri arasında farklılıklar göstermekte, ekran kullanımının yarattığı sonuçlar değerlendirilirken ekran içeriklerine bağlı olarak etkilerinin de değişiklik gösterdiğini ifade etmek mümkün olabilmektedir.
Ekranlara ulaşılabilirliğin kolaylaşması ile çeşitlilik gösteren ekran içeriklerine de ulaşılabilirlik büyük ölçüde kolaylaşmıştır. Bu kolay ulaşılabilirlik kimi zaman fayda sağlarken kimi zaman da riskleri beraberinde getirebilmektedir. Yapılan araştırmalar her ne kadar ölçüm değişkenleri ve sonuçları bakımından kendi içlerinde farklılaşsa da sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde video oyunlarının geliştirici yönü olduğunu söylemek mümkündür. Burada dikkat edilmesi gereken nokta video oyun içeriklerinin çocukların yaşlarına ve kişilik özelliklerine uygun olup olmadığı ve ne kadar süre ile kullanıldığıdır. Belirli sınır ve kurallar dâhilinde oynanan oyunlar çocukların eğlenerek öğrenmelerine de katkı sağlayacaktır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR
keyboard_arrow_right DİJİTAL DÜNYADA KİMLİK HIRSIZLIĞINA DİKKAT keyboard_arrow_right Çevrimiçi Oyunlar keyboard_arrow_right TEKNOLOJİ ÇAĞININ E-HASTALIKLARI keyboard_arrow_right SESLİ KİMLİK AVI DOLANDIRICILIĞI (VOICE PSHISHING) NEDİR? keyboard_arrow_right DİJİTAL DÜNYA İÇİN DİJİTAL ETİKETİKETLER
#videooyunlari #dijital #oyunlar #videooyunlaricocuklarinzekasinigelistirebilirmi #GülşahAksakallı
Bugün en çok okunanlar
- KVKK ve TCK 132. Maddesi Kapsamında Sosyal Medya Mesajları ve Hukuki Sorumluluk
- HAKARET, TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU İLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA NE YAPMALIYIZ?
- TEKNOLOJİ ÇAĞININ E-HASTALIKLARI
- SESLİ KİMLİK AVI DOLANDIRICILIĞI (VOICE PSHISHING) NEDİR?
- SİBER SUÇLARIN ÖTEKİ YÜZÜ: SEXORTİON (CİNSELLİK İÇEREN GÖRÜNTÜLERİ KULLANARAK ŞANTAJ YAPMA)
Yorumlar