ÇEVRİMİÇİ İSTİSMAR (GROOMING) VEYA SİBER UŞAKLAŞTIRMA
Yazar(lar): Gülbahar AYTEKİN - Gazeteci | 8 May 2019, Wednesday 12:51 | 5,889 görüntüleme
Çocuk istismarcıları artık istismar etmek için sadece gerçek hayattaki çocukları hedef almıyorlar. İstismarcılar giderek artan bir şekilde kurbanlarını cinsel tacizden, çevrimiçi tacize katılmaya ikna ederek ne yazık ki dijital ortamda da istismar etmeye devam ediyorlar.
Teknolojinin çocuklar, ergenler ve bütün bir toplum üzerinde olumlu ve olumsuz olmak üzere çift yönlü etkisi vardır. Bu iyicil ve kötücül etkilerden genel olarak bütün bireyler etkilense de, çocuklar ve ergenler daha fazla etkilenirler.
İnternet ve sosyal medya kullanımının giderek yaygınlaşması ve sosyal iletişim formlarının günlük hayatımızda daha fazla yer kaplaması ile birlikte çeşitli-değişik kullanım alışkanlıkları oluşmaktadır. Trendler, akımlar, modalar, paylaşımlar, meydan okumalar (challenge) bunlara örnek gösterilebilir. Giderek yaygınlaşan bu kullanım alışkanlıkları tehlikeli boyutlara gelebiliyor ve İnternetin barındırdığı bu tehlikeler ağına ne yazık ki çocuklar ve ergenler daha çok düşebiliyor.
Virüslü bağlantılar (linkler) yoluyla veya kandırarak çocuklarla iletişime geçen İnternet korsanları, çocukları adeta bir uşak-köle gibi kullanarak istismar edebiliyorlar. Yakın zamanda Mavi Balina ve Momo gibi akımlarda da görüldüğü gibi, bu durumun sonu ölümle, intiharla ve çevrimiçi cinsel istismar gibi daha pek çok olumsuz durumla sonuçlanıyor. Çocukların sanal dünyada karşılaştıkları bu durumlar “Siber Uşaklaştırma (Grooming)” olarak adlandırılıyor.
Konuyla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, Siber Uşaklaştırmada, genellikle savunmasız, öz güveni düşük ve ebeveyn denetiminin az olduğu ya da hiç olmadığı çocuklar hedef alınıyor. Çocuğun güvenini kazanan saldırganlar çocuğun önce duygusal ihtiyaçlarını ve zaaflarını öğreniyorlar. Ekstra ilgi, sevgi ve hediyeler vererek çocuğun hayatında büyük ve anlamlı bir yer kaplamayı hedefliyorlar.
Siber Uşaklaştırma Yöntemleri Nelerdir?
Çocuklardan, verdikleri görevleri yerine getirmesini isteyen saldırganlar virüslü bağlantı, tehdit, yalan, şantaj, zorbalık gibi bütün yöntemleri kullanıyorlar. Çocuklarla kurdukları iletişimin ilerleyen zamanlarında konuşma cinselliğe doğru kaymaya başlıyor. İstismarcı kurbanlardan, fotoğraf, video vb. kişisel bilgileri isteyerek müstehcen isteklerde bulunuyor ve çocuğu cinsel açıdan manipüle etmeye başlıyor. Bu durum en çok sosyal ağlarda, oyun platformlarında ve canlı yayınlarda görülüyor.
Gerçek hayatta ve internet ortamlarında bulunan bu sapkın kişilerin istediklerini yaptırabilmelerinin çeşitli yöntemleri bulunuyor. İstismarcılar hem çevrim içi hem de fiziksel dünyada güven kazanmak için aşağıda sayılan birtakım yöntemleri kullanmaktadırlar:
- Çevrim içi ortamlarda çocukla aynı yaşta olduklarını söyleyerek olmadıkları gibi davranırlar.
- İstismarcılar sosyal medya sitelerini, anlık mesajlaşma uygulamalarını veya çevrimiçi oyun platformlarını kullanabilirler.
- Bir çocuğun veya gencin ilgi alanlarını öğrenmek için çevrimiçi profillerinde gezinir, kişisel bilgi avına çıkabilir daha sonra bu bilgileri ilişki kurmak için kullanabilirler.
- İstismarcılar her zaman belirli bir çocuğu hedef almaz. Bazen yüzlerce gence mesaj gönderir ve kimin cevap verdiğini görmek için beklerler.
- İstismarcıların kimliklerini çevrimiçi ortamlarda gizlemeleri çok kolaydır. Kendilerini çocuk gibi gösterip daha sonra hedefledikleri çocuklarla sohbet edip “arkadaş” olabilirler.
- İstismarcılar çocuğu kontrol etmenin veya korkutmanın bir yolu olarak “sırları” kullanabilirler. Böylece çocuğun karşılaştığı istismarı gizlemesi için çocuğa şantaj yaparak, utanmış veya suçlu hissetmesini sağlarlar.
- Hediyeler alırlar.
- Mesleki pozisyonlarını veya itibarlarını kullanabilirler.
- Gezi, tatil teklifleri yaparak kişilerin güvenlerini kazanmaya çalışırlar.
- Güven sağladıktan sonra, istismarcılar çocuğu arkadaşlarından veya ailesinden uzaklaştırıp duygusal olarak kendilerine bağımlı hissetmelerini sağlar ve bu ilişkiden faydalanırlar. Çocuğun başka bir seçeneğinin olmadığına inanmasını sağlamak ve istediklerini yaptırmak için güç veya kontrol yolunu kullanırlar.
Çocuk istismarcıları artık istismar etmek için sadece gerçek hayattaki çocukları hedef almıyorlar. İstismarcılar giderek artan bir şekilde kurbanlarını cinsel tacizden çevrimiçi cinsel aktiviteye katılmaya ikna ederek ne yazık ki dijital dünyada da istismar etmeye devam ediyor.
Çevrim içi Mahremiyetin Önemi
Bugün özellikle sosyal paylaşım mecralarında “mahremiyet” en fazla ihmal edilen konuların başında gelmektedir. Gerçek hayatta yapılması ahlaki ve toplumsal normlara uygun olmayan pek çok davranış, İnternet ortamlarında sıradan hale gelmiş, normal karşılanmaya başlanmıştır.
Yapılan araştırmalar ebeveynlerin, çocuklarının İnternet ortamlarında karşılaşmalarından en çok korktukları durumların başında, cinsel içerikli paylaşımlar, görüntüler ve çocuğu istismar etmeye yönelik eylemlerin bulunduğunu göstermektedir. Bu kaygıları taşıyan ebeveynlerin ve yetişkinlerin sosyal medyada kendi çocuklarının fotoğraflarını paylaşması abesle iştigal olur fakat sosyal medyada yetişkinler tarafından yapılan paylaşımlara bakıldığında çocuk fotoğraflarının sıklıkla paylaşıldığı görülür. Yeni doğmuş bir bebeğin fotoğrafı, yürümeye başlayan, konuşmaya çalışan, oynayan, uyuyan, yemek yiyen, bağıran, ağlayan, kızdırılan, sevimlilikler, komiklikler yapan… Kısacası bazı ebeveynler çocuklarının hemen her halini fotoğraflarla veya videolarla İnternet ortamlarında yayınlamaktadır.
Belki farkında olunmayabilir fakat bu davranış çocuğun mahremiyetinin ihlali olmakla birlikte, İnternet ortamında bulunan istismarcılara, sanal pedofillere, kötü niyetli kişilerin eline çocuğu bir malzeme, nesne gibi vermek anlamına geliyor.
Sokakta hiç tanımadığınız insanlara, çocuğunuzun fotoğraflarını verir miydiniz?! Cevap hayır ise, bunu sosyal paylaşım mecralarında neden yapıyoruz?!
Çocuğun hiç haberi olmadan, büyüdüğünde rahatsız olacağı fotoğrafları internetin silinmez dünyasında yayınlamak hem güvenlik hem de çocuğun sağlıklı gelişimi açısından tehlikeler barındırır.
İnternet ve sosyal medya ortamlarında çevrimiçi istismardan korunmak için, gizliliğe ve mahremiyete dikkat edilmelidir. Sosyal medya mecralarında herkese açık paylaşımlar yapmak tehlikelere davetiye çıkarmak gibidir. Sosyal ağlarda, gizlilik ayarları mutlaka yapılmalı, tanıdığınız kişilerin göreceği şekilde ayarlanmalıdır. İnternet ortamlarında fotoğraf, video, adres, konum bilgisi gibi önemli bilgiler paylaşılmamalıdır. Özellikle ebeveynler çocuklarının fotoğraflarını paylaşmamalıdır.
Bununla birlikte ebeveynler çocuklarının gerek gerçek hayatta gerekse İnternet ortamlarında güvende olduklarından emin olmak için, çocuklarıyla olan ilişkilerine dikkat etmelidir. Sevgi, ilgi, ,anlaşılma, onaylanma ve birlikte zaman geçirme gibi temel ihtiyaçların ailede karşılanmadığı çocuklar bu duygu boşluklarını İnternet ve sosyal medyada aramaya başlıyor. Dijital dünyada yalnız başına daha fazla zaman geçirmeye başlayan çocuklar gerçek hayattan kopuklaşarak İnternet ortamlarında arkadaş edinmeye ve duygusal açıdan kendilerini iyi hissetmeye çalışıyorlar. Bu durumda da İnternette kol gezen tehlikelere ve kötü niyetli kişilere-durumlara maruz kalma ihtimalleri çok daha fazla oluyor.
İstismar Nasıl Anlaşılır?
Bir çocuğun istismara uğradığından veya uğramasından endişe edildiğinde, çocuğun olağandışı davranışlarına dikkat edilmelidir. Bu davranışların bazıları aşağıda sayılmıştır:
- Aniden farklı davranmaya başlaması.
- Endişeli, agresif ve bunalımlı davranması.
- Uyku problemleri yaşamaya başlaması
- Yeme bozukluklarının oluşması.
- Kâbuslar görmeye ve yatağını ıslatmaya başlaması.
- Sıradışı bir şekilde okulunu özlemesi.
- Kendine zarar veren davranışlarda bulunması
- İntihar düşüncelerinin oluşması.
- Takıntılı olmaya başlaması.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR
keyboard_arrow_right İNTERNET DOLANDIRICILARINA GEÇİT VERMEYİN! keyboard_arrow_right ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE MAHREMİYET: TAKİP EDİLMESİ GEREKEN SÜREÇLER keyboard_arrow_right İNTERNET BANKACILIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER keyboard_arrow_right DİJİTAL REFAH: DİJİTAL DÜNYADA SAĞLIKLI YAŞAM BİLİNCİ keyboard_arrow_right FELAKET KAYDIRMASI (DOOMSCROLLİNG) NEDİR VE NASIL ÖNLENİR?ETİKETLER
#Dijital #Mahremiyet #Çevrimiçiİstismar #ÇevrimiçiÇocukİstismarı #GülbaharAytekin #GülbaharAYTEKİN
Yorumlar