ÇOCUKLARIMIZIN DİJİTAL MAHREMİYETİNİ NASIL KORUYABİLİRİZ?
Yazar(lar): Gülbahar AYTEKİN - Gazeteci | Grafik(ler): Furkan Özdemir | 12 August 2020, Wednesday 17:12 | 6,041 görüntüleme
Günümüzde ebeveynler çocukların dijital ortamlarda neler yaptığını, nelerle karşılaşabileceğini, bu ortamların olası tehlikelerini öngörerek gereken tedbirleri almalıdır. Ebeveynler, dijital mahremiyet bilincini hem kendileri için kazanmalı hem de çocuklarının mahremiyetini dijital ortamlarda da korumalıdır. Çocuklar için doğru rol model olan bir ebeveyn kadar iyi başka bir örnek yoktur.
Dijital mecralar tıpkı gerçek hayat gibi bilinmezlikleri, tedbir alınması, dikkat edilmesi gereken kritik, tehlikeli olayları, fırsatları, iyilikleri ve kötülükleri, iyi ve kötü niyetli kişileri bir arada barındırıyor.
Kapladığı alan itibari ile “sanal” olarak adlandırılan dijital mecralar, hayatımızdaki yeri, yaşattıkları, zararları ve kolaylıkları ile gerçek.
Bütün dünya ile birlikte ülkemizi de tehdit eden Koronavirüs salgını ile birlikte dijitalleşme hızı katlanarak arttı. Dijitalleşme giderek hızlanırken, internet, sosyal medya mecraları, e-alışveriş siteleri, uzaktan eğitim programları mecburi olarak çok daha fazla kullanılmaya başlandı. Dijital dünyanın içine doğan çocuklarımızı ve gençlerimizi bu ortamların risklerinden korumak, fırsatlarından haberdar etmek için, en önemli görev ilk olarak ebeveynlere düşüyor.
Günümüzde ebeveynler çocukların dijital ortamlarda neler yaptığını, nelerle karşılaşabileceğini, bu ortamların olası tehlikelerini öngörerek gereken tedbirleri almalıdır. Ebeveynler, dijital mahremiyet bilincini hem kendileri için kazanmalı hem de çocuklarının mahremiyetini dijital ortamlarda da korumalıdır. Çocuklar için doğru rol model olan bir ebeveyn kadar iyi başka bir örnek yoktur.
Özellikle sosyal medya mecraları kullanılırken mahremiyete çok dikkat edilmelidir.
Mahremiyetin ihlali; gizliliğin, güvenliğin, ahlaki kodların ve kültürel değerlerin de kaybına yol açmaktadır. Çocukların özel hayatına saygı duyulmalı, onlara sadece kendilerine ait, özel olan hiçbir şeyi dijital ortamlarda paylaşmamaları gerektiği bilinci verilmelidir. Dijital ayak izi, dijital mecralarda paylaşılan her türlü bilginin bu ortamlarda sürekli olarak kalabileceği ve bu bilgilere dünyanın her yerinden ulaşılabileceği anlamına geliyor. Mahremiyet ve dijital ayak izi birbirine zıt iki durum olduğundan, dijital mecralarda, kişisel her türlü bilgi, belge, görüntü, video vb. içerikler paylaşılırken sonuçları düşünülmelidir.
Çocukların özel hayatına saygı duyulmayarak kamuya açık paylaşılan bir fotoğrafın, uluslararası çocuk pornografisi endüstrisinde kullanılmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Kötü niyetli kişilerin çocuklara ulaşmak için dijital mecraları kullanabileceği unutulmamalıdır. Ebeveynler, çevrim içi istismar gibi sakıncalı olaylardan korunmak ve çocukların dijital mahremiyetini korumak için şu 7 adımı izleyebilirler.
İlgili grafiğe ve diğer çalışmalara galeri bölümümüzden de ulaşılabilmektedir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR
keyboard_arrow_right 3-6-9-12 YAŞ KURALI İLE ÇOCUKLARIN EKRANLARDAN KORUNMASI keyboard_arrow_right İNTERNET BAĞIMLILIĞI ve ALIŞKANLIKLARA ETKİSİ keyboard_arrow_right İNTERNET BANKACILIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER keyboard_arrow_right İNTERNETTE YAŞANAN SORUNLARA ALTERNATİF ve KOLAY ÇÖZÜM: ALO 141! keyboard_arrow_right DİJİTAL OYUNLAR VE BİREYLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİETİKETLER
#Dijitalmahremiyet #Çevrimiciistismar #Çocuklaricindijitalmahremiyet #DigitalPrivacy #Dijitalayakizi ##digitalfootprint #GülbaharAytekin
Bugün en çok okunanlar
- DİJİTAL DÜNYADA KİMLİK HIRSIZLIĞINA DİKKAT
- 3-6-9-12 YAŞ KURALI İLE ÇOCUKLARIN EKRANLARDAN KORUNMASI
- İNTERNET BANKACILIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- İNTERNETTE YAŞANAN SORUNLARA ALTERNATİF ve KOLAY ÇÖZÜM: ALO 141!
- İNTERNET DOLANDIRICILARINA GEÇİT VERMEYİN!
Yorumlar