KÜRESEL SALGIN SİBERKONDRIA RİSKİNİ ARTIRIYOR MU?
Yazar(lar): Gülbahar AYTEKİN | 17 September 2020, Thursday 13:05 | 2,728 görüntüleme
Dijital mecralarda, sağlık ile ilgili bilgiye erişim konusu, internet ve sosyal medyanın çok sesli, dezenformasyona ve manipülasyona açık yapısı nedeniyle her zaman için risk barındırmıştır. Bu risk Koronavirüs salgını sürecinde daha da artmış gözükmektedir.
Bütün dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını, sınırlandırılması gereken ve var olan dijital alışkanlıkları daha da çoğalttı. Bireylerin, evde bulunma süresi zorunlu olarak arttıkça, interneti kullanma ihtiyacı da bir o kadar arttı. Yapılan araştırmalar ve toplumsal göstergeler bunu kanıtlarken, dijital mecralarda bulunan tehlikelerle karşılaşma riski de artmış durumda. Yalan haber ve dezenformasyonun artması ile bilgi kirliliğinin yeni bir çeşidi olan infodemi kavramı, dijital dünyanın toplumlar ve ülkeler üzerindeki gizli ve tükenmeyen tehditlerinden.
Küresel bir salgının içinden geçtiğimiz bu dönemde, “sağlık” ülkelerin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bu süreçte yeni bir yaşam tarzına geçiş nedeniyle değişen alışkanlıklar, hemen herkesi sağlıkla ilgili yeni endişelere iterken, bunun bir sonucu olarak da sağlıkla ilgili bilgi ve haber araştırması, her zaman olduğundan daha yoğun bir şekilde gerçekleşiyor.
Dijital mecralarda, sağlık ile ilgili bilgiye erişim konusu, internet ve sosyal medyanın çok sesli, dezenformasyona ve manipülasyona açık yapısı nedeniyle her zaman için risk barındırmıştır. Bu risk Koronavirüs salgını sürecinde daha da artmış gözükmektedir.
Siberkondria, bireylerin, sağlıkları konusunda yaşadıkları kaygıyı giderme dürtüsü ile dijital mecralarda aşırı ve tekrarlayan bir şekilde sağlıkla ilgili bilgi ve haber araştırması sonucu yaşanılan sağlık kaygısının daha da artması anlamına geliyor.
Siberkondria durumunda bireyler;
- Çevrim içi ortamlarda sürekli hastalık ve sağlık bilgisi araştırması ile meşguldürler.
- Kendilerinde mutlaka ciddi bir sağlık sorunu olduğuna inanırlar.
- İnternette ve dijital mecralarda sürekli hastalıklarla ilgili araştırmalar yaparlar.
Sağlıkla ilgili yaşanan aşırı kaygı nedeniyle dijital mecralarda hastalık araştırma oranı daha da artmış ve Siberkondria olarak adlandırılan sorunlu internet kullanımının daha da yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi, Yeni Medya ve Gazetecilik bölümü bünyesinde yapılan “Yeni Medya Çağında Kuşakların Siberkondri Düzeyleri ile Sağlık Okuryazarlığı İlişkisi” ve “İstanbul İli Kuşakların Siberkondri ve Sağlık Okuryazarlığı Haritası” araştırmalarına göre, hastalık belirtileriyle ilgili internetten arama yapan bireylerin, edindikleri bilgiler sonucu hasta oldukları düşüncesine kapılarak kaygılandıkları, uzmanlara başvurmadan kendi kendilerine yanlış tanı, teşhis koyabildikleri ve yanlış tedavi yöntemlerine başvurabildikleri sonucuna ulaşıldı.
Kuşaklar Arası Siberkondria Seviyesi ve Sosyal Medya Etkisi
Dijital bir dünyanın içine doğan Z kuşağı bireyleri, akıllı telefonlarla, İnternetle, sosyal medya ile yani ekranlarla büyüyen bir nesil. Teknolojik cihazların kullanımına oldukça yatkın olan Z Kuşağının, dijital dünyaya uyum konusunda ebeveynlerinden oldukça farklı ve dijital yetkinliklerde, ebeveynlerinden ileri özelliklere sahip olduğu biliniyor.
Kuşaklar arası, Siberkondria ve sağlık okuryazarlığı seviyesinin de ölçüldüğü araştırmada, 2000 sonrası doğan kuşak olarak adlandırılan Z Kuşağının, Siberkondria seviyesi diğer kuşaklara göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu.
Çalışmaya göre, kuşakların Siberkondria düzeyleri karşılaştırıldığında, 2000 yılı ve sonrasında doğan Z kuşağının Siberkondria seviyesi diğer kuşaklara göre, en yüksek düzeyde bulundu. En düşük seviye ise 1946-1964 yılları arasında doğan Baby Boomer kuşağı oldu.
Z kuşağında Siberkondrik seviye “yüksek seviye” bulunurken, diğer kuşaklarda “orta seviye” olarak belirlendi Siberkondria düzeyi ile sağlık okuryazarlık seviyesi arasındaki ilişkinin de ölçüldüğü çalışmada, sağlık okuryazarlığı seviyesi arttıkça Siberkondria seviyesinin azaldığı görüldü. Sağlık okuryazarlığı seviyesi en yüksek olan kuşak ise, Baby Boomer yani en yaşlı kuşak olarak tespit edildi.
Yine günümüzde yoğun bir şekilde kullanılan sosyal medyayı kullananların Siberkondria düzeyi daha yüksek bulundu. Günde 7 saatten fazla sosyal medya kullananların, yüksek seviyede Siberkondrik olduğu belirlenirken, daha az kullananların orta seviyede olduğu tespit edildi. Araştırmanın diğer bulgularına göre, eğitim seviyesi yükseldikçe Siberkondria riski azalıyor. Bireylerin aldıkları eğitim arttıkça sağlık okuryazarlığı düzeyi de artıyor.
Siberkondria’dan Korunmak için Neler Yapılabilir?
Sağlıkla ilgili yaşanan bir sorunda ilk olarak İnternetin tercih edilmesi çoğu zaman bireylerin Siberkodria seviyesinin yükselmesine ve sağlıkla ilgili kaygılarının daha da artmasına sebep olabiliyor. Siberkondria internetin ve dijital mecraların problemli, yanılgıya düşüren ve yanlış kullanımı sonucu yaşanan bir sorun olduğundan, bireylerin djital mecralarda, haber ve bilgi seçiminde çok dikkatli olması, özelde sağlık okuryazarlığının genel olarak ise dijital okuryazarlığın artması için internetin bilinçli bir şekilde kullanılması gerekiyor. Sahte sağlık haberlerini fark edebilmek ve arama motorlarında, ilk sırada bulunan ve yüksek erişime sahip her sitenin güvenilir olmadığını, bazı mecraların reklam, pazarlama ve satış stratejileri doğrultusunda yayın yaptığını bilmek büyük önem taşıyor.
Ayrıca, çevrim içi sağlık bilgisi ve hastalık araştırması, kaygının daha da artmasına sebep olabileceğinden, çevrim içi bilgiler faydadan çok zarara dönüşebilir. Siberkondria yaşayan bireyler, çevrimiçi sağlık bilgisi arayışı sonucu kendi kendilerine teşhis koyup, tedavi yöntemi belirleyebildiğinden, sağlığı tamamen kaybetme riski de bulunuyor.
Sağlıkla ilgili çevrim içi bilgiye ve habere ulaşmanın dezavantajlarından bir diğeri ise kişilerin kendi kendilerine edindikleri bilgilerin etkisinde kalması. Böylece kişiler hem kendileri tarafından, hem de edindikleri bilgiler sebebiyle manipülasyona uğrayabilmektedir. Çevrim içi ulaşılan en güvenilir bilgiler bile, uzman doktor değerlendirmesi ve teşhisi olmadan yararını yitireceğinden, kendi kendine sağlık sorunlarını gidermeye çalışan kişilerin, dijital yollara başvurmadan önce sağlık merkezlerine ve doktorlara başvurmaları günümüz salgın koşullarında da geçerliliğini korumaya devam etmektedir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR
keyboard_arrow_right DİJİTAL DÜNYADA KİMLİK HIRSIZLIĞINA DİKKAT keyboard_arrow_right KVKK ve TCK 132. Maddesi Kapsamında Sosyal Medya Mesajları ve Hukuki Sorumluluk keyboard_arrow_right HAKARET, TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU İLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA NE YAPMALIYIZ? keyboard_arrow_right 3-6-9-12 YAŞ KURALI İLE ÇOCUKLARIN EKRANLARDAN KORUNMASI keyboard_arrow_right SİBER ZORBALIKETİKETLER
#Siberkondria #sahtehaberler #Koronavirüs # #Covid-19 #Zkuşağı #GülbaharAytekin #Dezenformasyon #SağlıkHaberleri
Bugün en çok okunanlar
- DİJİTAL DÜNYADA KİMLİK HIRSIZLIĞINA DİKKAT
- 3-6-9-12 YAŞ KURALI İLE ÇOCUKLARIN EKRANLARDAN KORUNMASI
- İNTERNET BANKACILIĞINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- İNTERNETTE YAŞANAN SORUNLARA ALTERNATİF ve KOLAY ÇÖZÜM: ALO 141!
- İNTERNET DOLANDIRICILARINA GEÇİT VERMEYİN!
Yorumlar