Blog
İnternet, toplumumuzun büyük bir kesimi tarafından etkin bir şekilde kullanılan ve kullanımı her geçen gün artan bir mecradır. Bu durum çevrimiçi ortamlardaki risklerin de artmasına yol açmaktadır. Hem olumlu hem olumsuz birçok etkisinin olduğu teknolojinin olumsuzluklarından gençler ve çocuklar yetişkinlere nazaran daha çok etkilenmektedirler. Teknolojinin olumlu kullanımı çocukların gelişiminde birçok fayda sağlayabilirken kimi zaman da tehlikeleri beraberinde getirip çeşitli mağduriyetlere yol açabilmektedir. İnternette karşılaşılabilen büyük tehditlerden biri çevrimiçi çocuk istismarıdır ve küçük yaştaki çocuklar bu gibi büyük tehditlere karşı savunmasız durumdalardır.
Teknoloji alanındaki değişim ve gelişmelerle birlikte daha önceden farklı birçok cihaz ile kullanılan uygulamalar tek bir cihaz üzerinden kullanılmaya başlanmıştır. Tek bir cihaz üzerinden her şeyi yapabilmenin faydaları göz ardı edilemezken bu faydaların beraberinde getirdiği olumsuzluklar da bir o kadar baş edilemez duruma gelmiştir.
Teknolojinin hızla gelişmesi ile kişilerin bilgiye ulaşmaları ve bu bilgileri aktarmaları oldukça kolay bir hale gelmiştir. Kişiler istedikleri gibi içerik ve bilgi paylaşma imkânına sahipler ve aynı zamanda ilgi alanları doğrultusunda kendilerini gelişme amaçlı paylaşılan bilgilerden de istifade edebilmektedirler. Bilgilere erişimin hızla olmasının getirdiği avantajların yanı sıra dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi kaynakların güvenirliği konusudur. Herhangi bir konu hakkında internette araştırma yaparken kısa zamanda birden çok kaynak karşımıza çıkmakta ve bu bilgilerin bazıları kimi zaman bizleri yanıltabilmektedir. Tam da bu noktada bilginin istenilen şekilde evirilmesi ve bir algı yaratmak uğruna değiştirilebileceği gerçeğini unutmamak gerekir.
Covid-19’un ortaya çıkışı ile birlikte herkesin hayatında birçok değişiklik oldu ve günlük yaşam rutinleri tamamıyla değişti. Bazı kişiler koşulları sebebiyle çalışmaya bir süreliğine ara verirken bazı kişiler ise uzaktan çalışmaya devam etmekteler. Tabi, her bireyin farklı yapı ve kişiliğe sahip olması sebebiyle bu sürece adapte olmak da herkes için aynı olmadı. Kişiler böyle ciddi bir salgın tehdidi karşısında kendilerini güvende hissetmek ve mevcut duruma hâkim olmak isterler. Bu durumun bir etkisi olarak da kişilerin salgından korunma ve salgın hakkında daha fazla bilgi edinme ihtiyaçlarının doğması kaçınılmaz olmuştur.
Günümüzde sosyal medya araçlarının kullanımı birçok kişi tarafından neredeyse yemek içmek kadar önemli hale gelmiş, bir alışkanlık haline dönüşmüştür. Sosyal medya araçları toplum, kültür, yaş, cinsiyet ayırt etmeksizin herkesin ortak bir mecrada buluşabildiği bir sosyalleşme aracı olmuştur. Sosyal medya araçlarının her biri birbirinden farklı ya da ortak özelliklere sahip olabilmektedir. Bazı sosyal medya araçları kişilerin bilgi, ilgi alanlarını paylaşma ve iletişim kurmalarına yönelik kullanılırken bazıları ise sadece eğlence amaçlı kullanımına imkân tanımaktadır. Bunların yanı sıra sosyal medya araçları, kimi kişiler için sosyalleşmekten kaçtıkları ve sadece çevresinde olup bitenleri takip etme aracıyken kimi kişiler için ise diğer kullanıcılar tarafından beğenilme, takdir edilme, kısa yoldan şöhret olma veya para kazanma amaçlı kullanılabilen mecralardır.
Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19’un dünya genelinde tüm kişilerde endişe ve panik uyandıran bir salgın olduğunu duyurmuştur. Kişilerin endişe ve panik haline sürüklenmelerinin sebebi ise salgına maruz kalmış olmaları veya virüse yakalanma ihtimallerinin kişiler üzerinde büyük bir tehdit oluşturmasıdır.
Gerçek yaşamda mahremiyetimize nasıl önem veriyorsak,hayatımızın bir parçası haline gelen dijital medyada paylaştığımız içeriklerde de mahremiyetimizi korumamız aynı derecede önem taşımaktadır. Peki, dijital dünyada mahremiyetimize gölge düşürebilecek doxing tehlikesinin farkında mıyız?
Hepimiz biliyoruz ki artık ekransız bir hayat düşünülemez. Hayatımızın her alanında olan ekranlar; çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla her birimiz için sunduğu fırsatlar ve yararlandığımız alanlar doğrultusunda bizler için farklı anlamlar taşımakta. Peki, sunduğu fırsatların yanı sıra ekranlarda çocuklarımızı bekleyen gizli tehlikelerin farkında mıyız?
Yüzümüzü, gözümüzü ve kulaklarımızı teknolojik cihazlara öyle çok dönüyoruz ki; "görmedim, duymadım, bilmiyorum" mottosunda, nezaketsizliğe, bencilliğe, ahlaki ve kültürel normsuzluğa, dijital sağırlığa ve dijital körlüğe doğru hızla yol alıyoruz.
Araştırmalara göre başkalarıyla iletişim kurarken içgüdülerimizi dinleriz ve içgüdülerimizin bir kısmı da karşımızdaki kişinin sözsüz olarak nasıl davrandığına bağlıdır. Sizin hoşunuza gidecek, anlaşabileceğiniz insanlar daha öncesinde sizi araştırıp nelerden hoşlandığınızı bilirlerse, verdikleri sözsüz ipuçlarıyla sizin istediğiniz şekilde iletişim kurmayı sağlarlarsa ve kendisiyle iletişim kurmanızın size iyilik getireceği hissini size verirlerse inanın oldukça tehlikeli bir hal alabilirler ve bir anda kendinizi kurban olarak bulabilirsiniz! Sosyal mühendislerin beden dillerini ve yüz ifadelerini çözümleyebilmek sizi kurban olmaktan kurtaracaktır.
Bugün en çok okunanlar
- İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA TÜRKÇENİN DOĞRU KULLANIMI
- KVKK ve TCK 132. Maddesi Kapsamında Sosyal Medya Mesajları ve Hukuki Sorumluluk
- HAKARET, TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU İLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA NE YAPMALIYIZ?
- ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ VE MAHREMİYET: TAKİP EDİLMESİ GEREKEN SÜREÇLER
- DİJİTAL OYUNLAR VE BİREYLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ