DİJİTAL OYUNLAR VE BİZ
Yazar(lar): Dr. Şahin BAYZAN - Bilişim Uzmanı | 15 September 2017, Friday 00:50 | 9,937 görüntüleme
İnternette küçük bir araştırma yapıldığında, özellikle gençler ve çocuklar arasında yaygın olan dijital oyunların farklı yönlerden değerlendirildiği birçok yazıyla karşılaşmaktayız. Dijital oyunlar, bazılarına göre zararlı, bazılarına göre faydalı, bazılarına göreyse, hem faydalı hem de zararlı olarak görülüyor.
İnternet hayatımızın vazgeçilmez bir parçası… Dijital oyunlar da artık bu parçanın önemli bir kısmını oluşturuyor, öyle ki dünyaki dijital oyunlar 100 milyar dolardan fazla paya sahip. Dünyadaki oyuncu sayısının 2018 yılı içerisinde 3 milyarı bulacağı öngörülüyor. Türkiye’de halihazırda yaklaşık 30 milyon olan oyuncu sayısının, 2018 yılında 50 milyonu geçeceği tahmin ediliyor. Yani 2018 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin yarısından fazlası dijital oyun oynuyor olacak. Tüm bunlar dikkate alındığında dijital oyun dünyasının gerek ekenomik, gerekse kullanıcı sayısı açısından ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu görebilmek hiç de zor değil.
İnternette küçük bir araştırma yapıldığında, özellikle gençler ve çocuklar arasında yaygın olan dijital oyunların farklı yönlerden değerlendirildiği birçok yazıyla karşılaşmaktayız. Dijital oyunlar, bazılarına göre zararlı, bazılarına göre faydalı, bazılarına göreyse, hem faydlı hem de zararlı olarak görülüyor. Ailelerin oyunlara bakış açısı bu noktada daha belirleyici oluyor. Ailenin oyunlara bakış açısı olumsuz ise yasaklayıcı bir eğilim sergiledikleri görülüyor. Bir tarafta oyun oynamak isteyen çocuk, diğer tarafta oyunların zararlı olduğuna inandığı için yasaklama yoluna giden ebeveynler. İşte bu noktada aile ile çocuk arasında bir çatışma yaşanması kaçınılmaz oluyor. Bu çatışmanın olmaması için çocuğa da aileye de bazı sorumluluklar düşmektedir.
Öncelikle ailenin, çocuğunun oynadığı oyun hakkında yeterli bilgiye sahip olması, barındırdığı içerik açısından yaşına uygun olup olmadığını bilmesi gerekiyor. Sonraki aşamada da çocuğun oyun konusunda fikrinin alınması, bu oyunu oynamaya neden ihtiyaç duyduğunun çok iyi anlaşılması gerekiyor. Eğer oyunun çocuğunuza zararlı olduğunu düşünüyorsanız, neden zararlı olduğuna çocuğunuzu ikna etmeniz gerekiyor. Oyunu doğrudan yasaklamak yerine bu yolu takip etmek ve bu konuda çocukla birlikte karar vermek en sağlıklı yöntem olarak karşımıza çıkmakta. Zaten uzmanlar da yasağın kesin bir çözüm olmadığını söylüyorlar.
Çevrimiçi (Online) veya çevrimdışı (Offline) bütün dijital oyunlarda, ilk düşünülmesi gereken oyunun çocuğun yaşına uygun olup olmadığıdır. Ailenin oyun hakkında bilgi sahibi olması bu açıdan çok önemlidir. Eğer oyun aile tarafından yasaklanacaksa en önemli gerekçe, oyunun çocuğun yaşına uygun olmadığı gerekçesi olmalıdır. Kan, şiddet, cinsel içerik, küfür gibi olumsuz içerikler barındıran oyunlar kişileri olumsuz yönde etkilediği için yasaklanabiliyor ya da belirli sınırlamalara tabi tutuluyor. Uluslararası oyun derecelendirme kuruluşları (PEGI, ESRB) da başta bu kıstaslar olmak üzere birçok kıstası gözönünde bulundurarak oyunları hangi yaşa uygun olduğu veya olmadığı yönünde bir derecelendirmeye tabi tutuyor. Amerika’da bir genç, içerisinde şiddet içeren silahlı çatışmalar, çete kavgaları ve uyuşturucu dünyası gibi temalar barındıran bir oyunun etkisiyle elindeki silah ile bir çok insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açmıştı. Bu sebeple aileler, çocukların bu tarz oyunlardan uzak tutulması amacıyla protesto etmişlerdi. Bu protestolar sonucunda oyunu üreten şirkete dava açılmış, ancak bir bilgisayar oyununun insanı etkileyerek öldürmeye teşebbüs etmesi hakkında bir kanun olmaması sebebiyle şirket ceza almaktan kurtulmuştu. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve birçok Avrupa ülkesinde oyunlar, içerikleri sebebiyle yasaklanmıştır.
Elbette dijital oyunların hepsi olumsuz ve zararlı içerikler barındırmazlar. Çocukların yaş aralığına uygun olması, onlara sorumluluklarını unutturmaması, gerçek hayattan koparmaması ve bağımlılık yapmaması şartıyla çocukların ve gençlerin oyun oynaması normal karşılanmalıdır. Uzmanlar dijital oyunların, sınırları aşmadığı sürece çocuğun dikkat, konsantrasyon, bilişsel gelişim, planlama ve problem çözme gibi becerilerinin gelişmesine yardımcı olduğunu ifade etmektedirler. Bazı oyunların çocuklarda; odaklanabilme, rekabet duygusunu ve stratejiyi geliştirme, el-göz koordinasyonunun ve hayal gücünün gelişmesi ve oyundaki mantığı anlayıp problemi çözme yeteneğinin kullanılmasına katkı sağlaması gibi faydaları da bulunmaktadır. Tam da bu noktada oyunlara ayrılan sürenin önemini vurgulamak gerekir. Sınırların aşılmaması şartıyla kastedilen, oyunda geçirilen süredir. Çocuğun ailesiyle, arkadaşlarıyla geçireceği vakti ekran başında geçirmesi çocuğun sosyal hayatına zarar veren bir durumdur. Çocuklar, özellikle erken gelişim dönemlerinde; fiziksel olarak daha çok hareket etmeye, akranları ile daha çok vakit geçirmeye, iletişim becerilerini geliştirmeye ihtiyaç duyarlar. Bu vaktin bilgisayar başında geçirilmesi, çocukların yeterli gelişimi gösterememelerine sebep olmaktadır.
Okul öncesi çocuklarda bilgisayar oyunlarının oynanması konusuna özel olarak değinmek gerekir. Okul öncesi dönem dil, bilişsel, sosyal ve duygusal becerilerin gelişmesi için kritik bir dönemdir. Bu dönemde çocukların daha çok iletişim kurması, sosyal becerilerini geliştirmesi, hareket etmesi, arkadaşlarıyla oynaması, oyun içinde tartışması, haklarını savunabilmesi gibi becerileri kazanması gerekir. Okul öncesi çocukların dijital oyun oynaması zararlıdır, sakıncalıdır gibi bir algı yanlış olacaktır. Zira biraz evvel saydığımız olumlu etkiler, okul öncesi dönemdeki çocuklar için de geçerlidir. Bu dönemde, çocuğun yaşına uygun oyunların tercih edilmesi ve sürenin çok iyi ayarlanması gerekmektedir. Hangi yaşta olursa olsun, eğer çocuklar ders, aile içi yardımlaşma vb. gibi hayattaki önemli görev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor ve oyun oynuyorlarsa, aileler bu duruma uygun bir şekilde müdahale etmelidirler.
Dijital oyunlardan bazıları sahip oldukları içerikler nedeniyle zararlı ve sakıncalı olarak değerlendirilse de bu özelliklerden farklı içeriklere sahip oyunların eğitimde kullanılabildiğini belirtmek gerekir. Dünyada oyun tabanlı eğitimin, direkt eğitim içeriklerini oyun aracılığıyla vermek, eğitim süreçlerini oyunlaştırmak ya da oyunun içerisine eğitim içerikleri eklemek gibi çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Hatta bazı ülkeler, bunu eğitim müfredatına bile dahil etmektedirler. Oyun tabanlı eğitimin gerekli altyapısının oluşturulması durumunda çocuklar için son derece faydalı bir şey yapılmış olacaktır. Dünyada bu tür örnekler olmakla birlikte, Türkiye’de bu durum yeni yeni gelişme göstermektedir. Uzmanlar, kelime hazinesini genişleten, dikkat, konsantrasyon becerisini artıran ve hafızayı güçlendiren eğitici ve öğretici oyunların çocuklara oynatılabileceğini tavsiye etmektedirler.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK KONULAR
keyboard_arrow_right DİJİTAL OYUNLAR VE BİREYLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ keyboard_arrow_right NEDEN BİLİNÇLİ ve GÜVENLİ İNTERNET? keyboard_arrow_right Türkiye'deki Ortaokul ve Lise Öğrencilerinin Dijital Oyun Oynama Alışkanlıkları Raporu Yayınlandı keyboard_arrow_right GOOGLE’DA ARA! WHATSAPP’TAN GÖNDER! keyboard_arrow_right DİJİTAL OYUNLARIN ÇOCUKLAR VE GENÇLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİETİKETLER
#DijitalOyunlar #BilgisayarOyunları #DijitalGames #ComputerGames #OnlineGames #OnlineOyunlar #ŞahinBayzan
Yorumlar