Bilinçli İnternet Kullanımı
Hiç düşündük mü, sosyal medyada her gün maruz kaldığımız onlarca bilgi ve haberin doğruluk payı ne kadardır, hangi kısmı doğru, hangi kısmı yalandır? Neyi empoze etmeye çalışmaktadır, haberin amacı gerçekten haber vermek mi, yoksa yanıltmak mıdır? Aslı astarı, kaynağı var mıdır?
İnternetin ve siber dünyanın, bütünüyle fırsatlardan veya tehditlerden ibaret olduğunu düşünmek yerine; fırsatları ve riskleri ile beraber değerlendirerek, buna uygun davranarak önlemler almak, politikalar ve çözümler üretmek gerekiyor. Siber alandaki gelişmeleri, fırsata dönüştürebilmekse siber tehditlerin analiz edilerek gerekli önlemlerin alınmasından ve daha bilinçli bir kullanıcı olmaktan geçiyor
İnternet ve sosyal medya başta olmak üzere teknoloji, zamanı tüketeceğimiz platformlar oluşturdu. Zaman, bunları haddinden fazla kullandığımız için bize yetmiyor olabilir mi acaba? Toplu taşımaya bindiğinizde etrafınıza bakın, kaç kişi kitap okuyor, kaç kişi telefonuyla internette geziniyor. Sokakta yürüdüğünüzde insanları gözlemleyin, kaç kişinin ya da ne kadar çok kişinin telefonuyla meşgul olduğunu göreceksiniz...
Günümüzde en çok iç içe olduğumuz alan internet ve daha da özelinde sosyal medya ve diğer haberleşme uygulamaları. Milyonlarca insan bu ortamlarda paylaşıyor, yazıyor ve kendince sosyalleşiyor. Özellikle gençler başta olmak üzere çoğu kişinin kullandığı bu ortamda kullanılan kısaltmalar, simgeler, yabancı kelimeler, yabancı kelimelerle Türkçe kelimelerin birleşiminden oluşan ifadeler ve kavramlar ne yazık ki bir milletin varlık sebebi olan dili olumsuz etkileyebiliyor.
Görünen yüzüyle internette bugün İletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Peki, internette başka neler var? Suçlar, suçlular, dolandırıcılar, istismarcılar, siber zorbalar, tacizciler, teşhirler… Teknoloji hızla gelişirken, sanal alemin görünmeyen, bu karanlık yüzünde olanlar da artarak devam ediyor.
İnternet çağında her şey hızla değişse de, değişmeyecek olan şeylerin başında kuşkusuz internet geliyor. Özellikle mobil telefonların giderek yaygınlaşmasıyla birlikte internet artık her an yanımızda, elimizde, cebimizde! Elbette internetin risklerine karşı daha korumasız olan çocuklarımızın da öyle…
ITU (International Telecommunication Union) Uluslararası Telekomünikasyon Örgütü içinde özelleştirilmiş bir program olan COP (Child Online Protection), 2008’in sonlarında, çocukların çevrimiçi ortamda korunması konusunda kılavuzluk eden bir girişim halinde faaliyetlerini yürütmeye başlamıştır.
Geleneksel, Bebek Patlaması, X,Y, Z… İlk bakışta matematik problemlerinde kullanılan sembolleri çağrıştırsalar da aslında bu harfler ve ifadeler “kuşak” diye adlandırılan bireyler öbeğini ifade etmektedir. Ortalama yirmi beş - otuz yıllık yaş gruplarını ifade eden kuşak, jenerasyon ya da nesil kelimeleri; ortak yazgıları, ortak duygu ve düşünceleri, ortak kederleri, ortak sevinçleri olan, aynı tarihsel süreçlerden geçmiş ve dolayısıyla ortak bir zaman diliminde yaşamış insan topluluklarını ifade etmek için kullanılmaktadır.
Aklınıza hiç buzdolabınızın yumurtalığındaki yumurta bittiği zaman sizi uyarabileceği ve hatta uyarmakla da kalmayıp marketinize yumurta siparişi verip bir de sizi bu konuda bilgilendirebileceği gelebiliyor mu? Veya soğuk kış aylarında arabanıza ilk bindiğiniz anda arabanızın sıcacık olması? Sabah yatağınızdan kalkmadan çayın suyunu ısıtabileceğiniz? 1 haftadır spor yapmadığınız ve yemeği çok kaçırdığınız zaman sağlığınızın kötüye gittiğini size haykıran bir kol saati?
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla ilerlediği günümüzde internet hayatımızın her alanında etkinliğini giderek artırıyor. Öyle ki, "İnternet olmadan ne yapardık?" dediğimiz günlere geldik.