Bilinçli İnternet Kullanımı
Teknoloji kullanımındaki artış sosyal medya araçlarının kullanımını da aynı derecede artırmış, bu artış beraberinde kişilerin kendi iç ve dış dünyalarına yansıyan değişikliklere de neden olmuştur.
İnsan, doğası gereği diğer insanlarla veya belirli kişilerle temas halindedir. İnsanın diğer insanlarla iletişim halinde olması, ilişkiler kurması, insanın sosyal varlık olmasının bir sonucudur.
Covid-19’un ortaya çıkışı ile birlikte herkesin hayatında birçok değişiklik oldu ve günlük yaşam rutinleri tamamıyla değişti. Bazı kişiler koşulları sebebiyle çalışmaya bir süreliğine ara verirken bazı kişiler ise uzaktan çalışmaya devam etmekteler. Tabi, her bireyin farklı yapı ve kişiliğe sahip olması sebebiyle bu sürece adapte olmak da herkes için aynı olmadı. Kişiler böyle ciddi bir salgın tehdidi karşısında kendilerini güvende hissetmek ve mevcut duruma hâkim olmak isterler. Bu durumun bir etkisi olarak da kişilerin salgından korunma ve salgın hakkında daha fazla bilgi edinme ihtiyaçlarının doğması kaçınılmaz olmuştur.
Günümüzde sosyal medya araçlarının kullanımı birçok kişi tarafından neredeyse yemek içmek kadar önemli hale gelmiş, bir alışkanlık haline dönüşmüştür. Sosyal medya araçları toplum, kültür, yaş, cinsiyet ayırt etmeksizin herkesin ortak bir mecrada buluşabildiği bir sosyalleşme aracı olmuştur. Sosyal medya araçlarının her biri birbirinden farklı ya da ortak özelliklere sahip olabilmektedir. Bazı sosyal medya araçları kişilerin bilgi, ilgi alanlarını paylaşma ve iletişim kurmalarına yönelik kullanılırken bazıları ise sadece eğlence amaçlı kullanımına imkân tanımaktadır. Bunların yanı sıra sosyal medya araçları, kimi kişiler için sosyalleşmekten kaçtıkları ve sadece çevresinde olup bitenleri takip etme aracıyken kimi kişiler için ise diğer kullanıcılar tarafından beğenilme, takdir edilme, kısa yoldan şöhret olma veya para kazanma amaçlı kullanılabilen mecralardır.
Teknolojik gelişmelerin hemen her açıdan hayatımızı etkilediği bir zamandayız. Şüphesiz teknoloji denildiğinde aklımıza ilk gelen internet. Geçmişe dönüp baktığımızda internet başta olmak üzere son otuz yıldaki teknolojik gelişmelerin, hayatımızda çoğu şeyi değiştirdiğini görüyoruz.
“Kumar” kelimesini duyduğunuzda, aklınıza muhtemelen an az 40lı yaşlarında piyango bileti alan veya rulet oynayan birisi gelecektir. Hiçbirimizin aklına oyunlarda bahis yapan bir çocuk gelmeyecektir. Aklımıza gelmediği gibi bir çocuğun bahis oynama durumu da kulağa pek hoş gelen bir durum değil zaten. Peki, aslında birçok oyunda yer alan ve çocukları bahis oynamaya iten loot-box kutularından haberdar mıyız? Ya da bu kutular hakkında neleri biliyoruz?
Bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar derken hayatlarımız ekranlarla doldu taştı. Akıllı telefonlarımızla uyanıyoruz, onlarla eve geliyoruz ve onları gün boyu ceplerimizde taşıyoruz. Bu yüzden uzmanların sürekli maruz kalma durumunun sağlığımıza zarar verebileceği konusunda uyarmaları şaşırtıcı değildir. Teknolojinin aşırı kullanımının bir süre sonra günlük hayatımızı olumsuz yönde etkilemeye başladığını fark ettiysek; kimlerle, ne zaman ve çevrimiçi olarak ne yaptığımız konusunu değerlendirmemiz gerektiği aşikârdır.
Kaygı bozukluğuna sebep olabilecek etkenlerin farkında olmak, uyarı işaretlerini dikkate almak ve çocuğun sosyal medyayı daha sağlıklı ve daha üretken kullanmasını sağlamasına yardımcı olmak önemli bir konudur.
Hiç düşündük mü, sosyal medyada her gün maruz kaldığımız onlarca bilgi ve haberin doğruluk payı ne kadardır, hangi kısmı doğru, hangi kısmı yalandır? Neyi empoze etmeye çalışmaktadır, haberin amacı gerçekten haber vermek mi, yoksa yanıltmak mıdır? Aslı astarı, kaynağı var mıdır?
İnternetin ve siber dünyanın, bütünüyle fırsatlardan veya tehditlerden ibaret olduğunu düşünmek yerine; fırsatları ve riskleri ile beraber değerlendirerek, buna uygun davranarak önlemler almak, politikalar ve çözümler üretmek gerekiyor. Siber alandaki gelişmeleri, fırsata dönüştürebilmekse siber tehditlerin analiz edilerek gerekli önlemlerin alınmasından ve daha bilinçli bir kullanıcı olmaktan geçiyor